Bugün buğday tanesi kadar bir taş çıktı maalesef. Kaşıkla koyduğum için yakaladım ama dünkü gibi kavanozdan değirmene direkt dökseydim göremezdim.
Selamlar. Öncelikle yaşamış olduğunuz sıkıntı için çok özür dileriz. Bu vesileyle de kahvelerden çıkabilen taşlar konusunda bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bildiğiniz üzere kahvelerin bazıları doğrudan yer hizasında bazılarıysa elevated bed dedikleri yerden bir parça yüksekte kurutuluyorlar. Bu işlem sırasında rüzgar vs gibi etkenlerle yabancı maddeler kurutulan kahvelere karışabiliyor. Bu gibi yabancı maddelerin kahvelerden ayıklanması için üç temel işlem var.
Birincisi destoner dediğimiz cihazlar. Bu cihazlar pnömatik sistemle çalışıyor ve basitçe anlatacak olursak kahveleri bir hazne içinde basınçlı havayla havalandırılıyorlar. Bu cihazların çalışma prensibi şu; kahve tanesinden daha ağır olan taşlar uygulanan hava basıncı yeterli olmadığı için kahveler gibi havalanmıyor ve ayıklanmış oluyor. Ancak bu sistemde ağırlığı kahve taneleriyle eşit veya daha az olan taşlar makinadan kaçıyor çünkü tıpkı kahveler gibi havalanıyorlar. Taşın boyutu değil ağırlığı ayıklanıp ayıklanamayacağını belirliyor.
İkinci yol ise sortex dediğimiz cihazlar. Bunlar maalesef aşırı pahalı cihazlar. Kapasitesine göre 50-60 bin dolardan başlıyor ve yukarıya doğru çıkıyor. Bunların çalışma prensibi ise şöyle, yüksek çözünürlüklü kameralar kahvenin rengini belirli bir marjla algılıyor. Bu renk marjı dışında kalan maddeleri ayıklıyor. Burada iki sorun oluyor. Birincisi çok keskin bir renk seçimi yapamıyorsunuz çünkü kavrulan kahve çekirdeğin boyutu, ince zar yapısı, kahvenin farklı varyetelerden oluşumu gibi nedenlerle tek bir renkte çıkmıyor. Kahve taneleri arasında ton farkları oluyor. Bu nedenle seçilen renk aralığı biraz geniş olmak zorunda kalıyor. Haliyle de yabancı maddenin rengi eğer kahveye ilişkin seçilen renk skalası içinde kalırsa makine yabancı maddeyi kahve olarak algılıyor ve ayıklamıyor.
Üçüncü yöntem ise elle, gözle kontrol. Bu yöntem diğer iki yönteme göre hata marjı daha düşük gibi görünen yöntem ancak burada da şöyle bir sorun var. İnce ince tek tek hata yapmadan bir ayıklama yapmak için gereken süre kabaca bir kilo kahve için 8-10 dakika (yabancı madde sorununa bulabileceğimiz çözümleri test ederken defalarca kronometre tutarak test ettim.) Bu yöntemde de iki temel sorun ortaya çıkıyor. Birincisi tam bir ayıklama için gereken süre kavurduğunuz, işlediğiniz kahveyle çarpılınca ortaya korkunç bir zaman gereksinimi çıkıyor. Yoğunluğa göre değişmekle birlikte aylık kabaca 2 ton kahve kavuruyorum. 2000 kilo x 10 dakika dediğimizde 20.000 dakikaya ihtiyaç oluyor. Bir başka deyişle 333 saat. Biraz daha hızlı biraz daha yavaş yapsanız da 333 saat olmaz 300 saat olur 350 saat olur. Bu her ay kahve ayıklamak için gereken süre. İkinci sorun ise hadi diyelim ki bu işi yapabilmesi için 4-5 personel alımı yaptık ve tek işleri kahve ayıklamak oldu. Bu da bir çözüm olmuyor çünkü kendim bizzat sayısız kere kahve ayıkladım/ayıklıyorum ve daha üç beş kilo ayıklamışken bile baktığınız her şeyi kahve olarak görmeye başlıyorsunuz. Görüntü bulanıklaşıyor, her şey kahve gibi görünüyor. Hatta kahve gibi demek iyimser bir yorum olur. Kahve tanelerini bile seçmekte zorlanıyorsunuz. Birbirine karışmış küçük kahverengi cisimler görmeye başlıyorsunuz. Sonuçta da en az diğer iki makine kadar hatta daha fazla yabancı maddeyi kaçırıyorsunuz.
Bu saydığım etkenler tabii ki sizi ilgilendiren etkenler değil. Bunları da sizin yaşamış olduğunuz sıkıntıya bir mazeret olarak anlatmıyorum. Sadece almış olduğunuz kahve size ulaşana kadar ne gibi süreçlerden geçiyor onu paylaşmak istedim. Biz destoner ve elle ayıklama yöntemlerini mutlaka her kahvede kullanıyoruz. Sortex yatırımı için ise para biriktirmeye çalışıyoruz. Henüz maalesef bu cihazı alabilmiş değiliz. Burada sözü geçen kahvenin tedarikçisi Nordic Approach. Onlar da çalışılabilecek kahve tedarikçileri arasında en üst sıralarda yer alan tedarikçilerden biri ancak maalesef gördüğünüz üzere tedarikçi fark olmaksızın bu sorunla karşılaşabiliyoruz.
İster biz olalım ister başka bir kavurucu olsun, hiç birimiz gönderdiğimiz kahve içinden taş çıkmasını istemez. Bunun olmaması için de imkanları dahilinde elinden geleni yapar çünkü kavurucular olarak en korktuğumuz, en karşılaşmak istemediğimiz durumlardan biridir. Ancak kavrulan, işlenen kahvelerin hacmini düşününce bunların tek tek aynı dikkatle elden geçirilmesi bir noktadan sonra gerçekten fiziken imkansız hale geliyor. Biz bu sorunu minimuma indirmek için maddi, manevi elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve daha iyisini yapmak, daha kapsamlı kontrol sağlayacak makineleri alabilmek için de tüm gücümüzle çabalıyoruz. Sizlerden de ricamız demleme yaparken lütfen kahvenizi bir kez de kendiniz mutlaka gözden geçirin. Yüzlerce kilo kahveyi tek tek kontrol ederken gözden kaçabilen yabancı maddeleri 15-20 gram kahve demlerken çok çok daha rahat şekilde görebilir ve bu maddelerin değirmenlere, makinelere vb ekipmanlara zarar vermesini önleyebilirsiniz. Bu ricamı da sorumluluktan bir kaçış olarak değil daha tatsız olayların yaşanmasını engellemek adına samimi bir yardım isteği olarak görürseniz çok mutlu olurum.
Yaşamış olduğunuz sorun için tekrar çok çok özür dilerim.