Tüm Ekipmanları Satıp Ege'de Sahil Kasabasına Yerleşmek

[CoFFeePaTh]

Bazen aklıma gelen bir düşünce...
Çokça keyif, biraz da lezzet için edindiğimiz kahve uğraşı hayatın merkezi haline gelmeye başladığında, son zamlar kafama takıldığında bunu düşünüyorum. Bütün ekipmanları satıp Ege'de bir sahil kasabasına yerleşip; börülce, domates, biber yetiştirip her şeyi geride bırakmayı düşünüyorum. Neyse ki nasıl yetiştireceğim konusunda pek bir fikrim yok da şimdilik bunu erteliyorum.
Ayrıca memurum ve tayinim de çıkmıyor; sahil kasabaları da hep gaspedilmiş mafyalaşmış diyorlar, iyisi mi bir espresso çekeyim de öyle dertleneyim.

Aklıma gelmişken sorayım, sizde de oluyor mu böyle düşünceler?

 

[cagrierdogan]

Bir de kahve kavurma makinesi alıp/yapıp yeşilden kavurunca huzura kavuşulur bence. Geşa, pakamara, anayrobik, fermante falan peşinde koşmaya lüzum yok.

Lahanasıyla mutlu olan imparator bilgeliği.

 

[ogakuzar]

Ekipman ile birlikte taşınıp salaş bir mekan açabilirsiniz bence.

Kapınıza da tebeşirle şöyle:
-Günlük taze balık
-Organik domates
-Organik espresso
Yazdınız mıydı, tatlı su kapitalisti olarak hayatınıza devam edebilirsiniz

 

[nuclearmoonrise]

50 yaşından sonra gelmesi gereken düşünce... 34 için erken hocam biraz. Tabi yıpratan yıllar yüzünden "her şeyi geride bırakma" isteği tr'de daha erken geliyor olabilir

 

[CoFFeePaTh]

50 yaşından sonra gelmesi gereken düşünce... 34 için erken hocam biraz. Tabi yıpratan yıllar yüzünden "her şeyi geride bırakma" isteği tr'de daha erken geliyor olabilir

İçimde 50 yaşına gelince hayat bizi geride bırakacak gibi bir his var.

 

[Kemtuz]

Foruma arada sık girip arada başka işlere dalıyorum. Foruma ne kadar dalarsam evde o kadar çok kahve ve yeni ekipman oluyor. Sonra güzel kahve çıkaracağım derken stress oluyor
Sonra misafir geliyor , ya bu kahve ekşi ama diyor. Sonra bir sessizlik...
Misafirlik duran kahve dünyası önceden öğütülmüş senelenmis kahveyle yapılan ikramda ise , Hah işte diyorlar bu güzelmiş.

 

[CoFFeePaTh]

Foruma arada sık girip arada başka işlere dalıyorum. Foruma ne kadar dalarsam evde o kadar çok kahve ve yeni ekipman oluyor. Sonra güzel kahve çıkaracağım derken stress oluyor
Sonra misafir geliyor , ya bu kahve ekşi ama diyor. Sonra bir sessizlik...
Misafirlik duran kahve dünyası önceden öğütülmüş senelenmis kahveyle yapılan ikramda ise , Hah işte diyorlar bu güzelmiş.

O misafirlere o konuda ben de çok kırgınım, Gardelli'ye burun kıvırıp 4 aylık Lavazza robustalı blendle hazırlanan latteye "işte nitelikli gayfe budur, eline sağlık." diyorlar.
Susuyorum...

 

[Baris]

Bazen aklıma gelen bir düşünce...
Çokça keyif, biraz da lezzet için edindiğimiz kahve uğraşı hayatın merkezi haline gelmeye başladığında, son zamlar kafama takıldığında bunu düşünüyorum. Bütün ekipmanları satıp Ege'de bir sahil kasabasına yerleşip; börülce, domates, biber yetiştirip her şeyi geride bırakmayı düşünüyorum. Neyse ki nasıl yetiştireceğim konusunda pek bir fikrim yok da şimdilik bunu erteliyorum.
Ayrıca memurum ve tayinim de çıkmıyor; sahil kasabaları da hep gaspedilmiş mafyalaşmış diyorlar, iyisi mi bir espresso çekeyim de öyle dertleneyim.

Aklıma gelmişken sorayım, sizde de oluyor mu böyle düşünceler?

Siz bunu söyleyince aklıma şöyle bir anım geldi. Şu anda istanbuldayım ama Akdeniz'in "eski" sahil kasabalarından birinde büyüdüm. Bir önceki yaz mevsiminde de pandemi nedeniyle yaz başında uzun süreli kalmak için gittim. Giderken de yanımda bütün kahve ekipmanları, Boxx'dan yeni aldığım bir kahve vs. Sabah kalkınca yine ilk iş olarak kahve demliyorum. Paketin üzerinde yazan çilektir, eriktir, vs. tatım notlarını alamadığım için kafayı yiyorum. Ama o mevsimde bahçede abartısız şekilde şahane organik çilek, kayısı, her mevsim portakal, böğürtlen, erik, ne ararsan var. Bu aklıma gelince, gidip onları bahçeden toplamak yerine, benim bu tatları kahvede aramam inanılmaz derece de absürt geldi. Ondan sonra bütün yaz boyunca kahve aklıma bile gelmedi desem yeridir, İstanbul'a dönünceye kadar... Şimdi de artık kahvedeki tatlara bir isim vermeye çok çalışmam. Önemli olan aromatik olması, tadım notundan ziyade.

 

[Dibi]

Bazen aklıma gelen bir düşünce...
Çokça keyif, biraz da lezzet için edindiğimiz kahve uğraşı hayatın merkezi haline gelmeye başladığında, son zamlar kafama takıldığında bunu düşünüyorum. Bütün ekipmanları satıp Ege'de bir sahil kasabasına yerleşip; börülce, domates, biber yetiştirip her şeyi geride bırakmayı düşünüyorum. Neyse ki nasıl yetiştireceğim konusunda pek bir fikrim yok da şimdilik bunu erteliyorum.
Ayrıca memurum ve tayinim de çıkmıyor; sahil kasabaları da hep gaspedilmiş mafyalaşmış diyorlar, iyisi mi bir espresso çekeyim de öyle dertleneyim.

Aklıma gelmişken sorayım, sizde de oluyor mu böyle düşünceler?

Abi sahil kasabaları bakirdir bir kahve dükkanı açşan orada ?

 

[CoFFeePaTh]

Abi sahil kasabaları bakirdir bir kahve dükkanı açşan orada ?

Pazarlıkla Bianca'yı biraz uyguna alabilirsem neden olmasın.

 

[moretimeforcoffee]

Epey ekipman var herhalde sizde

 

[moretimeforcoffee]

Pazarlıkla Bianca'yı biraz uyguna alabilirsem neden olmasın.

Urla'da celsius'un yerine gittim sezon dışında, sinek avlıyordu diyebilirim

 

[khvleak]

Merhaba

Egede sahil kasabalarında ev/arazi fiyatlarının 3-4 katına fırladığını haber vermek durumundayım malesef. Tüm kahve ekipmanları satıldığında buralarda düşünülen öyle ekilecek arazisi de olan bir evin anca bahçe kapısını alabilirsiniz, o da belki

 

[gergingörünüşlüadam]

Benim tüm ekipmanı satınca Keçiören'de 1 aylık ev kirası çıkıyor.

 

[Mucahid]

Başlığa çok güldüm yaa!Evinizde Lamarzocco,Slayer falan mı var?

 

[ulaspresso]

Ekipman ile birlikte taşınıp salaş bir mekan açabilirsiniz bence.

Kapınıza da tebeşirle şöyle:
-Günlük taze balık
-Organik domates
-Organik espresso
Yazdınız mıydı, tatlı su kapitalisti olarak hayatınıza devam edebilirsiniz

“İlerde 70-80 bin liralık espresso makinesini zaten almadan rahat etmeyeceğim. Bari mekan açayım da makinenin parası çıksın” diyorum ben kız arkadaşıma

 

[CoFFeePaTh]

Başlığa çok güldüm yaa!Evinizde Lamarzocco,Slayer falan mı var?

Ya aslında onun parasıyla gitmiyorsun; yani her şeyi geride bırakıyorsun gibi.
Esin kaynağım ekşi sözlükteki bir başlıktır. Orada da her şeyi geride bırakıp Adana'ya yerleşmek ile ilgili girdiler vardı; düşünmüştüm ki; gelenlere yer açılsın. Sonra vazgeçtim; gidemiyorum madem; burada devam edeyim dedim.
O makinelerden yok ama Bianca sipariş ettim bu arada. Her şeyi geride bırakıp Adana'ya gelen forumdaşları kahveye beklerim, hep burada olanları da tabii ki.

 

[HaLiL]

Ya aslında onun parasıyla gitmiyorsun; yani her şeyi geride bırakıyorsun gibi.
Esin kaynağım ekşi sözlükteki bir başlıktır. Orada da her şeyi geride bırakıp Adana'ya yerleşmek ile ilgili girdiler vardı; düşünmüştüm ki; gelenlere yer açılsın. Sonra vazgeçtim; gidemiyorum madem; burada devam edeyim dedim.
O makinelerden yok ama Bianca sipariş ettim bu arada. Her şeyi geride bırakıp Adana'ya gelen forumdaşları kahveye beklerim, hep burada olanları da tabii ki.

La Pavoni'nin gözü yaşlı Güzel günlerde kullanın.

 

[CoFFeePaTh]

La Pavoni'nin gözü yaşlı Güzel günlerde kullanın.

Teşekkür ederim, hem ağladı hem gitti.

 

[nuclearmoonrise]

Ya aslında onun parasıyla gitmiyorsun; yani her şeyi geride bırakıyorsun gibi.
Esin kaynağım ekşi sözlükteki bir başlıktır. Orada da her şeyi geride bırakıp Adana'ya yerleşmek ile ilgili girdiler vardı; düşünmüştüm ki; gelenlere yer açılsın. Sonra vazgeçtim; gidemiyorum madem; burada devam edeyim dedim.
O makinelerden yok ama Bianca sipariş ettim bu arada. Her şeyi geride bırakıp Adana'ya gelen forumdaşları kahveye beklerim, hep burada olanları da tabii ki.

Hayırlı olsun. Ekşi Sözlük'ü de aktif kullanıyorsunuz sanırım. Birkaç ay önce Ekşi'deki bir entry'de atılan bir tweet'e girdim yorumlarda sizi gördüm. 2 yıl neyse de 50 yıl çok