• Eylül Ayı Kahve Kulübü Toplu Alım Organizasyonu
    Sevgili Ziyaretçi Eylül ayı Kahve Kulübü ortak alım firması sizlerin oyları ile Spada Coffee olarak seçildi. Bu konudan Ağustos ayı toplu alımı ile ilgili gelişmeleri öğrenebilirsin. Kahve Kulübü toplu alımı ve kulüp ile ilgili gelişmelerden, özel indirimlerden, yayınlardan hızlı bir şekilde haberdar olmak için buradan Whatsapp Kanalına katılmayı, Instagram ve Twitter adreslerinden bizi takip etmeyi unutmayın.
  • Telefon numaranızı paylaşmadan Kahve Kulübü duyurularından, güncel indirim ve kampanyalardan haberdar olmak istiyorsanız Bu Linke tıklayarak Kahve Kulübü Whatsapp Kanalını takip edebilirsiniz.

Starbucks Coffee (Reserve)

AnkA

Üye
İsim
Önder
Daha fazla  
İsim
Önder
Espresso Makinesi
Lelit Bianca, Flair Pro 2
Değirmen
Eureka Atom 65, Comandante, Timemore Slim
Ekipmanlar
V60, Aeropress, Delter Press, Fellow Stagg
Kahve Arkadaşlığı İl
İstanbul
Kahve Arkadaşlığı İlçe 1
Bakırköy
Herkese merhabalar. Açıkçası nitelikli kahveyle meşgul olmaya başladığım günden beri sadece birkaç kez mecburen gittiğim bir yer olmasına rağmen forumumuzda böyle bir başlık olmasını istedim. Nihayetinde sektörde ciddi bir yer işgal ediyorlar ve haklarında olumlu/olumsuz birçok görüşü olan vardır mutlaka.
Reserve olarak da daha açık kavrum ve çeşitli pour-over yöntemlerini kullanıyorlar. Ara ara çok pahalı olsa da Jamaica Blue Mountain gibi butik kahveleri de getiriyorlar. Özellikle Milano’daki kavrumhane merkezlerini ziyaret etmiştim, gerçekten çok şık idi ama kalabalıktan kahve içmeye fırsat bile bulamamıştım :)
 
Son düzenleme:
Genelde gitmiyorum. Zaten günümüz dolar/euro kuruyla fiyatlar evde demlediğim 1 fincan nitelikli kahvenin 3-4 katı oluyor :D . Arkadaş ortamıyla falan gitmek zorunda kalırsam sadece cool lime içiyorum .
 
Kahve olarak pek fark yok yine yanık ama starbucks’u çok severim.Tatlıları gayet güzel ve bazı semtlerde sağladiği imkanlar dolayisiyla kendilerini çok severim iyi ki varlar.
 
İş için gitmiştim. Yanık kavrum kokusu ve kahve çekirdeklerinin rengi standart Starbuckslar ile aynıydı.
Zaten kavrumu koyulaştırmadan yani kaliteyi düşürmeden tüm dünyadaki düz şubelere veya reserve’lere kahveleri servis etmeleri olanaksız. Diğer türlü kavrum profilini standardize edemeyecekleri için hepsinde farklı tatlarla karşılaşılırdı ki bu da ticari olarak işlerine gelmezdi.
 
Reserve olmayanların durumu ortada, ama mecburiyetten gidiliyor arada.
Reserveleri de nitelikli, (eski ama) yrni meşhur demleme yöntemleriyle çıkardılar ortaya ama ne zaman şans versem hep pişman ediyorlar beni.
Reserve de değişik bir demleme/kahve yerine filtrelerinden birini ya da soguk amerikanosunu almak en mantıklısı.
 
geçenlerde merak ettim reserve olaylarında şimdiki durumları nasıl diye.bilmediğim şeyleri de öğrendiğim için ve başlıkla uyumlu olduğu için yazmak istedim.

öncelikle starbucks'ın kalitesinin niye düştüğünü sorgulamak gerekiyor. çeşitli yerlerde de yazan şey şu; standardı, her şubede aynı tadı yakalamak. bu yüzden tek tip kavrum kahveleri var. kendileri açık-orta-koyu olarak ayırsa da hepsi koyunun da koyusu. ben de yıllar önce starbucks sayesinde nispeten düzgün kahve içmeye başladığım için ve o zamanlar kahveye eziyet etmedikleri için, o kahveleri düzgünce tadabildiğim için kendimi şanslı sayıyorum.

kahve dile gelse de konuşsa, nasıl eziyet ediyorlardır o çekirdeklere.

ben standardı yakalamaktan öte şöyle düşünüyorum; gıdada verim ile kalite arasında ters bir orantı vardır; biri düşerken diğeri yükselir. starbucks bu kadar mağaza açmayla, bu kadar hızla şubeleşmeye gittikleri için verimleri arttırmak zorunda kaldılar, bu da kalitenin düşmesine sebep oldu.

hatta geçen ekim ayında dur bi gideyim dedim. reserve değil, herhangi bir şubesine. french press için 1 porsiyonluk colombia narino kahvesini istedim, barista arkadaş yeni paketi açtıktan sonra öğüttü, zaten yıllardır bodum modellerini kullanıp satışı yapıyorlar starbucks'ta, yine bodum french press'te 4-5 dakika bekleyip doldurdum bardağa. işin kötü çıkacağını bildiğim için sütte istemiştim. yanmış, resmen telef olmuş çekirdekler. narino'da orta kavrum ama nasıl bir orta kavrumsa sanki ocağın üstünde yemeği unutmuşlar da tencere tamamen kararmış gibi bir tat.

hatta bu konuda starbucks'a açılmış dava bile var. kahveyi o kadar kavuruyorlar ki kahvede akrilamid dediğimiz kanserojen madde oluşuyor.

neyse, gelelim reserve olayına. şimdi bu firmanın güncel olarak 6 yerde reserve kavrum yerleri var; seattle, chicago, new york, shanghai, tokyo ve milano. burada dönemsel olarak bulunan kahveleri kavuruyorlar. kahvenin kalitesini hepimiz biliyoruz ama şubelerin mimarisi gerçekten çok iyi. çok iyi bir şekilde düşünülmüş, kahvelerin kalitesi dışında hiçbir eksiği yok. bu reserve kavrum şubelerinde kolektif bir şey amaçlamışlar; hem kavrum, hem kahvelerin demlenmesi. müşteriler gelip görsünler diye düşünmüşler, uygulamışlar.

türkiye'deki sitesinde seattle'daki özel kavurma diye bahsetmişler, galiba türkiye'deki reserve şubelerindeki kahvelerine buradaki kavrumlar geliyor.

şöyle bir şey var; italya'da ilk şubelerini 2018'de milano'da açıyor firma, italyanlar'ın yerleşik kahve kültüründen dolayı korkmuş olacaklar ki. ama bu şubenin mimarisi diğer reserve kavrum yerlerinden çok daha başka bir yerde. orada olsam sırf o harika mimarisi için giderdim. yani kahveyi boşverip, arama motorundan görsellerine baktığım zaman bile muhteşem şeyler uyandırıyor. bu konuda firmayı tebrik etmek lazım, zor bir pazar sonuçta. görünen o ki şimdilik italya'da tutunmuşlar, halen daha kapanmamış şubesi çünkü :D

bir de şu anki reserve'de satılan 2 adet dönemsel kahvelerin fiyatına baktım bir uygulama sayesinde, 157.90 lira olarak fiyatlandırma yapmışlar. büyük ihtimal sonraki dönemsel reserve(!) kahvelerinde de aynı fiyatı uygularlar. almaya değer mi? kesinlikle hayır.

kavrum olarak da şöyle bir şey yapıyorlar, birisi de çıkıp diyememiş ki biz kahvelerin canına okuyoruz, eziyet ediyoruz diye.



bir de bunlardan öte, benim de nedense çok sevdiğim birisi var; gürkan kumak. 2015 yılında starbucks'ın avrupa-orta doğu ve afrika barista şampiyonu olmuş birisi. bildiğim kadarıyla starbucks reserve palladium şubesinde çalışıyor. hep derim acaba gürkan bir gün starbucks'ı bırakıp kendi kahve firmasını kurup, nitelikli kahve işine girer mi diye. kim bilir, belki.
 
geçenlerde merak ettim reserve olaylarında şimdiki durumları nasıl diye.bilmediğim şeyleri de öğrendiğim için ve başlıkla uyumlu olduğu için yazmak istedim.

öncelikle starbucks'ın kalitesinin niye düştüğünü sorgulamak gerekiyor. çeşitli yerlerde de yazan şey şu; standardı, her şubede aynı tadı yakalamak. bu yüzden tek tip kavrum kahveleri var. kendileri açık-orta-koyu olarak ayırsa da hepsi koyunun da koyusu. ben de yıllar önce starbucks sayesinde nispeten düzgün kahve içmeye başladığım için ve o zamanlar kahveye eziyet etmedikleri için, o kahveleri düzgünce tadabildiğim için kendimi şanslı sayıyorum.

kahve dile gelse de konuşsa, nasıl eziyet ediyorlardır o çekirdeklere.

ben standardı yakalamaktan öte şöyle düşünüyorum; gıdada verim ile kalite arasında ters bir orantı vardır; biri düşerken diğeri yükselir. starbucks bu kadar mağaza açmayla, bu kadar hızla şubeleşmeye gittikleri için verimleri arttırmak zorunda kaldılar, bu da kalitenin düşmesine sebep oldu.

hatta geçen ekim ayında dur bi gideyim dedim. reserve değil, herhangi bir şubesine. french press için 1 porsiyonluk colombia narino kahvesini istedim, barista arkadaş yeni paketi açtıktan sonra öğüttü, zaten yıllardır bodum modellerini kullanıp satışı yapıyorlar starbucks'ta, yine bodum french press'te 4-5 dakika bekleyip doldurdum bardağa. işin kötü çıkacağını bildiğim için sütte istemiştim. yanmış, resmen telef olmuş çekirdekler. narino'da orta kavrum ama nasıl bir orta kavrumsa sanki ocağın üstünde yemeği unutmuşlar da tencere tamamen kararmış gibi bir tat.

hatta bu konuda starbucks'a açılmış dava bile var. kahveyi o kadar kavuruyorlar ki kahvede akrilamid dediğimiz kanserojen madde oluşuyor.

neyse, gelelim reserve olayına. şimdi bu firmanın güncel olarak 6 yerde reserve kavrum yerleri var; seattle, chicago, new york, shanghai, tokyo ve milano. burada dönemsel olarak bulunan kahveleri kavuruyorlar. kahvenin kalitesini hepimiz biliyoruz ama şubelerin mimarisi gerçekten çok iyi. çok iyi bir şekilde düşünülmüş, kahvelerin kalitesi dışında hiçbir eksiği yok. bu reserve kavrum şubelerinde kolektif bir şey amaçlamışlar; hem kavrum, hem kahvelerin demlenmesi. müşteriler gelip görsünler diye düşünmüşler, uygulamışlar.

türkiye'deki sitesinde seattle'daki özel kavurma diye bahsetmişler, galiba türkiye'deki reserve şubelerindeki kahvelerine buradaki kavrumlar geliyor.

şöyle bir şey var; italya'da ilk şubelerini 2018'de milano'da açıyor firma, italyanlar'ın yerleşik kahve kültüründen dolayı korkmuş olacaklar ki. ama bu şubenin mimarisi diğer reserve kavrum yerlerinden çok daha başka bir yerde. orada olsam sırf o harika mimarisi için giderdim. yani kahveyi boşverip, arama motorundan görsellerine baktığım zaman bile muhteşem şeyler uyandırıyor. bu konuda firmayı tebrik etmek lazım, zor bir pazar sonuçta. görünen o ki şimdilik italya'da tutunmuşlar, halen daha kapanmamış şubesi çünkü :D

bir de şu anki reserve'de satılan 2 adet dönemsel kahvelerin fiyatına baktım bir uygulama sayesinde, 157.90 lira olarak fiyatlandırma yapmışlar. büyük ihtimal sonraki dönemsel reserve(!) kahvelerinde de aynı fiyatı uygularlar. almaya değer mi? kesinlikle hayır.

kavrum olarak da şöyle bir şey yapıyorlar, birisi de çıkıp diyememiş ki biz kahvelerin canına okuyoruz, eziyet ediyoruz diye.



bir de bunlardan öte, benim de nedense çok sevdiğim birisi var; gürkan kumak. 2015 yılında starbucks'ın avrupa-orta doğu ve afrika barista şampiyonu olmuş birisi. bildiğim kadarıyla starbucks reserve palladium şubesinde çalışıyor. hep derim acaba gürkan bir gün starbucks'ı bırakıp kendi kahve firmasını kurup, nitelikli kahve işine girer mi diye. kim bilir, belki.



Kahve kalitesini küçümsemeyin. Kavurma konusunda a'dan z'ye katılıyorum. Seattle'daki reserve'de barista şampiyonası hakemlerini ağırlayıp onlara bir kaç farklı kahve tattırıp tabiri caizse hakemlerin dibini düşürdüklerini o anı yaşayan birisinden biliyorum :) Hani istesek kahvenin de en iyisini getirir en iyi şekilde kavururuz raconu yapmışlar hakemlerimize.

Gürkan mağaza çalışanı değil eğitim departmanı ve pazarlama departmanı için çalışan starbucks türkiyenin en değerli insanı. Eski ekip arkadaşım. İnsani açıdan müthiş birisidir enerjisi yüksektir tam bir stardır.
 
Bunu yapan tanıdığımız biri var aslında forumda :) Gayet mümkün.
:) evet, firma sırası yaptığım için ve bir firmanın tüm kahvelerini denediğim için başka bir kavurucuya geçmek zaman alıyor. hatta bir ara hızlandırayım diye 250 gramlık paketi bir haftada bitirdiğim zamanlar oluyordu, son bir ayda çoğunlukla bir bardak içtiğim için zaman alacak.
Kahve kalitesini küçümsemeyin. Kavurma konusunda a'dan z'ye katılıyorum. Seattle'daki reserve'de barista şampiyonası hakemlerini ağırlayıp onlara bir kaç farklı kahve tattırıp tabiri caizse hakemlerin dibini düşürdüklerini o anı yaşayan birisinden biliyorum :) Hani istesek kahvenin de en iyisini getirir en iyi şekilde kavururuz raconu yapmışlar hakemlerimize.

Gürkan mağaza çalışanı değil eğitim departmanı ve pazarlama departmanı için çalışan starbucks türkiyenin en değerli insanı. Eski ekip arkadaşım. İnsani açıdan müthiş birisidir enerjisi yüksektir tam bir stardır.
öğrendiğim iyi oldu, bu departmanlarda olduğunu bilmiyordum. kesinlikle haklısınız, enerjisini her yerden belli eden, kendine has tavrı olan birisi gürkan bey.
 
Bir de şu anki reserve'de satılan 2 adet dönemsel kahvelerin fiyatına baktım bir uygulama sayesinde, 157.90 lira olarak fiyatlandırma yapmışlar. büyük ihtimal sonraki dönemsel reserve(!) kahvelerinde de aynı fiyatı uygularlar. almaya değer mi? kesinlikle hayır.

kavrum olarak da şöyle bir şey yapıyorlar, birisi de çıkıp diyememiş ki biz kahvelerin canına okuyoruz, eziyet ediyoruz diye.

Şubeden şubeye değişiyor sanırım fiyat. Nişantaşı Reserve'de geçen akşam baktığımda 129,90 lira idi Peru ve Tanzania fiyatı.

Kavurma tarihi 4-5 ay olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. Daha yeni tarih olsaydı Tanzania'yı espressoda denemek için alabilirdim. Potansiyeli gayet iyi bir çekirdekti.
Koca frenchpress'de ortaya alıp yudum yudum içmiştik muhabbet esnasında.

Kafadan çizik çekmemek lazım. @Beytbaba 'nın da dediği gibi isteseler en iyisini yapabilecek mutfağa sahipler. Ki zaten buna da şaşırmamak gerekiyor. Çünkü küresel çapta işin dinamiğini yönlendiriyorlar. Doğal olarak da çekirdek, eğitim, eğitmen ve kaynak anlamında çok fazla imkana sahipler.
 
Geri
Üst