Ceren Aksu
Üye
- Konum
- İstanbul
Daha fazla
- Değirmen
- Comandante C40
- Ekipmanlar
- Hiroia Jimmy, Fellow Stagg Ekg, Origami Dripper, Delter Press, V60 Kasuya Dripper, V60 Dripper, Aeropress
İngiltere - Bath'de yer alan bu küçük, tatlı kavurucunun da bir başlığı olmalı diye düşündüm. Çok yeni de sayılmazlar, 2012'de kurulmuş.
Henüz iki çekirdeğini denedim, ama ikisini de çok beğendim. Kavurma profilleri, çekirdek seçimleri bana oldukça hitap etti. Mavi paketler filtre kavrum için, pembe paketler ise espresso kavrum için ayrılmış. İletişim konusunda çok iyiler, sosyal medya üzerinden kolay ulaşabiliyorsunuz ve küçük kavurucu olmanın getirdiği en güzel özellik olan samimiyet, pozitif yaklaşım kendilerinde bolca mevcut. Gönderdikleri kahve paketlerinde mutlaka satın aldıkları çiftliğin bilgileri, hatta bazen çiftlikteki aile ile çekildikleri fotoğraflar yer alıyor, bu üretim kısmındaki kişilerin emeklerine verdikleri değer konusunda umut verici. Saydığım sebeplerden ötürü çok iyi izlenim bıraktılar bende. Tekrar alışveriş yapmayı kesinlikle düşünüyorum. Türkiye'ye shipping ücretleri de 10 pound olması lazımdı.
İlk denediğim kahveleri "Spring Claude" ismini verdikleri, yıkanmış bir Colombia çekirdeği. Paket tasarımı için bir illüstratör ile beraber çalışmışlar sanırsam. Claude da illüstratörün kedisi. Mevsimlik olarak bu paket üzerinde satış yapıyorlar anladığım kadarıyla (Spring Claude, Summer Claude, Santa Claude gibi) Kırmızı meyve tatlılığını ve asiditesini yoğun olarak hissedebileceğiniz, juicy ve oldukça canlı karakterde olan bu kahve benim çok hoşuma gitti, çok keyif aldım. Fincanında canlı asidite ve kırmızı meyve yoğunluğunu seven herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir çekirdek.
Spring Claude'i Easter dönemi için çıkardıklarından yanında tavşan kulaklı taç da gönderiyorlar, bu küçük ama çook tatlı bir jest bence. Aynı zamanda kahvenin işlendiği Mirolindo çiftliğinde üretici aile ile beraber çekilmiş bir fotoğrafı da göndermişler, arkasında da çekirdeğin künye bilgileri yer alıyor. İçinde yer alan çekirdeğe gösterdikleri özen kadar paketin tasarımına da gerçekten çok özenmişler, insan baktıkça mutlu oluyor. Böyle şeyler çok değerli bence, kesinlikle saklayacağım. Çekirdek çok keyifli olup, yanında böyle güzellikler de olunca tadından yenmiyor gerçekten. Görsellerini aşağıda paylaşıyorum. Bu arada bir dönem Santa Claude'dan kazandıkları meblağı Hollanda'daki bir kedi barınağına bağışlamışlar gibi bir yazı okumuştum, çok hoşuma gitmişti.
Denediğim diğer çekirdekleri ise doğal işlem görmüş bir Burundi'ydi. Bu sefer kavun aromasının baskın olduğu, vişne meyvesi karakterinde bir asiditenin hissedildiği, oldukça tatlı karakterli ve meyve bombası bir çekirdek çıktı ve beni çok şaşırttı, daha önce deneyimlediğim Burundi çekirdeklerinden farklı bir karakteri vardı. Çok çok keyifle içiyorum ve bu aralar beni en mutlu eden fincanlar hep bu çekirdekle demlediklerim oluyor Yine yanında çekirdeğin künye bilgilerinin, hikayesinin yer aldığı bir kart ile geldi.
Bütçem el verirse arada bir buradan kahve almayı kesinlikle düşünüyorum. Her anlamda memnun kaldığım bir kavurucu oldu. Tek memnun kalmadığım yanı, Türkiye'ye ulaştıktan sonra PTT Kargo'nun getir-em-iyor olması, o da kavurucu ile alakalı bir sorun değil zaten
Henüz iki çekirdeğini denedim, ama ikisini de çok beğendim. Kavurma profilleri, çekirdek seçimleri bana oldukça hitap etti. Mavi paketler filtre kavrum için, pembe paketler ise espresso kavrum için ayrılmış. İletişim konusunda çok iyiler, sosyal medya üzerinden kolay ulaşabiliyorsunuz ve küçük kavurucu olmanın getirdiği en güzel özellik olan samimiyet, pozitif yaklaşım kendilerinde bolca mevcut. Gönderdikleri kahve paketlerinde mutlaka satın aldıkları çiftliğin bilgileri, hatta bazen çiftlikteki aile ile çekildikleri fotoğraflar yer alıyor, bu üretim kısmındaki kişilerin emeklerine verdikleri değer konusunda umut verici. Saydığım sebeplerden ötürü çok iyi izlenim bıraktılar bende. Tekrar alışveriş yapmayı kesinlikle düşünüyorum. Türkiye'ye shipping ücretleri de 10 pound olması lazımdı.
İlk denediğim kahveleri "Spring Claude" ismini verdikleri, yıkanmış bir Colombia çekirdeği. Paket tasarımı için bir illüstratör ile beraber çalışmışlar sanırsam. Claude da illüstratörün kedisi. Mevsimlik olarak bu paket üzerinde satış yapıyorlar anladığım kadarıyla (Spring Claude, Summer Claude, Santa Claude gibi) Kırmızı meyve tatlılığını ve asiditesini yoğun olarak hissedebileceğiniz, juicy ve oldukça canlı karakterde olan bu kahve benim çok hoşuma gitti, çok keyif aldım. Fincanında canlı asidite ve kırmızı meyve yoğunluğunu seven herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir çekirdek.
Spring Claude'i Easter dönemi için çıkardıklarından yanında tavşan kulaklı taç da gönderiyorlar, bu küçük ama çook tatlı bir jest bence. Aynı zamanda kahvenin işlendiği Mirolindo çiftliğinde üretici aile ile beraber çekilmiş bir fotoğrafı da göndermişler, arkasında da çekirdeğin künye bilgileri yer alıyor. İçinde yer alan çekirdeğe gösterdikleri özen kadar paketin tasarımına da gerçekten çok özenmişler, insan baktıkça mutlu oluyor. Böyle şeyler çok değerli bence, kesinlikle saklayacağım. Çekirdek çok keyifli olup, yanında böyle güzellikler de olunca tadından yenmiyor gerçekten. Görsellerini aşağıda paylaşıyorum. Bu arada bir dönem Santa Claude'dan kazandıkları meblağı Hollanda'daki bir kedi barınağına bağışlamışlar gibi bir yazı okumuştum, çok hoşuma gitmişti.
Denediğim diğer çekirdekleri ise doğal işlem görmüş bir Burundi'ydi. Bu sefer kavun aromasının baskın olduğu, vişne meyvesi karakterinde bir asiditenin hissedildiği, oldukça tatlı karakterli ve meyve bombası bir çekirdek çıktı ve beni çok şaşırttı, daha önce deneyimlediğim Burundi çekirdeklerinden farklı bir karakteri vardı. Çok çok keyifle içiyorum ve bu aralar beni en mutlu eden fincanlar hep bu çekirdekle demlediklerim oluyor Yine yanında çekirdeğin künye bilgilerinin, hikayesinin yer aldığı bir kart ile geldi.
Bütçem el verirse arada bir buradan kahve almayı kesinlikle düşünüyorum. Her anlamda memnun kaldığım bir kavurucu oldu. Tek memnun kalmadığım yanı, Türkiye'ye ulaştıktan sonra PTT Kargo'nun getir-em-iyor olması, o da kavurucu ile alakalı bir sorun değil zaten