Sevgili Kahve Kulübü üyeleri, herkese selamlar. Umarım hepiniz iyisinizdir. Bu konunun forumda olması gerektiğini düşündüm bakalım ne hikayeler çıkacak merak ediyorum, siz de ediyorsunuzdur.
Benim hikayem şöyle: Kahveyle ilk tanışmam yaşımın genç olmasından dolayı granül kahveydi. Çocukken özellikle bol şekerli nescafe gold içmeyi severdim. Lisedeyken dışarıda filtre kahve içme şansım oldu, hoşuma gitti. Dedim ki her seferinde kahveye bu kadar para mı vereceğim evde yapayım. İlk olarak 3 sene önce dandik bir french press ve Tchibo’dan çektirdiğim Guatemala kahvesiyle başladım bu kahve serüvenine. Daha sonradan nitelikli kahveyle ve sevenleriyle tanıştım. Bir sözen değirmen, sonrasında Bialetti Dripper, onu satıp bir V60 edinmemle gelişti olaylar. Gerçi ekipman olarak çok ileri gidemedim maddi sıkıntılardan ötürü, mütevazi bir espresso düzeni kurmak istesem de öğrenci bütçesi maalesef izin vermiyor. O nedenle şimdilik biraz daha geliştirdiğim ucuz ekipman setimle filtre macerasına devam ediyorum. Başlarda kahveye dair pek bir şey bilmiyordum. Araştırmayı ve öğrenmeyi seven biri olduğum için araştırdıkça bambaşka şeyler öğrendim. YouTube kanalları, forumlar derken “malum” siteye de üye olmuştum. Suat hocamın açtığı toplu alım konusunu görür görmez kendisine özel mesajla telefon numaramı atmıştım. Bir avuç insanla başladığımız Kahve Kulübü macerası siz değerli insanlar sayesinde buraya kadar geldi. (Yönetici Suat Bey, editörlerimiz ve ayrıca yeri bende ayrı olan sevgili Teoman’a buradan teşekkürler)
Neyse, benim hikayem özetle böyle. Şimdi sıra sizin hikayelerinizde, merakla bekliyorum.
Benim hikayem şöyle: Kahveyle ilk tanışmam yaşımın genç olmasından dolayı granül kahveydi. Çocukken özellikle bol şekerli nescafe gold içmeyi severdim. Lisedeyken dışarıda filtre kahve içme şansım oldu, hoşuma gitti. Dedim ki her seferinde kahveye bu kadar para mı vereceğim evde yapayım. İlk olarak 3 sene önce dandik bir french press ve Tchibo’dan çektirdiğim Guatemala kahvesiyle başladım bu kahve serüvenine. Daha sonradan nitelikli kahveyle ve sevenleriyle tanıştım. Bir sözen değirmen, sonrasında Bialetti Dripper, onu satıp bir V60 edinmemle gelişti olaylar. Gerçi ekipman olarak çok ileri gidemedim maddi sıkıntılardan ötürü, mütevazi bir espresso düzeni kurmak istesem de öğrenci bütçesi maalesef izin vermiyor. O nedenle şimdilik biraz daha geliştirdiğim ucuz ekipman setimle filtre macerasına devam ediyorum. Başlarda kahveye dair pek bir şey bilmiyordum. Araştırmayı ve öğrenmeyi seven biri olduğum için araştırdıkça bambaşka şeyler öğrendim. YouTube kanalları, forumlar derken “malum” siteye de üye olmuştum. Suat hocamın açtığı toplu alım konusunu görür görmez kendisine özel mesajla telefon numaramı atmıştım. Bir avuç insanla başladığımız Kahve Kulübü macerası siz değerli insanlar sayesinde buraya kadar geldi. (Yönetici Suat Bey, editörlerimiz ve ayrıca yeri bende ayrı olan sevgili Teoman’a buradan teşekkürler)
Neyse, benim hikayem özetle böyle. Şimdi sıra sizin hikayelerinizde, merakla bekliyorum.