Nerede, hangi kahvecide, hangi şubesinde içtiğinize çok bağlı... Bazı kahvecilerde, batch brew'lerinde bile, standart çok iyi, bazılarında ise standart çok kötü kahveler içtim(bu nedenle onlardan çekirdek almaya da imtina ettim!)... Bazılarında şubeden şubeye değişti... Ancak dışarıda, avm ya da fuar standlarında, yani damacana sularla demlenenler arasında evde kendi demlediklerimden daha iyi bir fincan nadiren içtim...
Sonuç, çünkü en önemli parametre, SU!
Kahvecilerin, iyilerden bahsediyorum, hemen hepsi dükkanlarında bilmem kaç bin liralık özel filtreli ters ozmos arıtma sistemi kullanıyorlar... Bazıları 60, bazıları ise 100ppm, genelde bu aralıklarda sabit kalmaya çalışıyorlar, ancak minerallerin neler oldukları ve oranları değişken... Firma sahipleri ya da yetkili baristaların ellerinde sürekli refraktometre, tds metre ve ph ölçerler var, her gün ölçüm yapıyorlar, arıtma sistemlerinde bir arıza yaşarlarsa rezil oluyorlar! Çünkü şehir şebeke suları, en azından Istanbul için, çok kötü...
Kısacası, kendi kavurma profillerine göre cupping yaptıkları sularla demleme yapıyorlar... İyi kahvecilerin bir ikisindeki iyi kahve demleyen samimi olduklarını da bildiğim barista arkadaşların itirafı;
Dışarıda, örneğin, evlerinde ya da kurdukları standlarda, damacana sularla demledikleri kahveleri, kendi kavurdukları kahvelerini, tanıyamadıklarını, alakasız ve genelde kötü kahve demlediklerini, su olmadan olmadığını söylediler... İtiraf diyorum çünkü bunu kolay kolay söylemiyorlar! Çünkü kahvelerini satmaları çok zorlaşır, onca ekipmandan sonra haliyle kimsenin bir de bilmem kaç bin liralık arıtma sistemlerini kurmaya maddi gücü yok...