- Konum
- İstanbul
- İsim
- Suat
Daha fazla
- İsim
- Suat
- Espresso Makinesi
- Lelit Bianca
- Değirmen
- Niche, Comandante
- Ekipmanlar
- V60, Chemex, Kalita, Melodrip
- Kahve Arkadaşlığı İstiyor musunuz?
- Evet
- Kahve Arkadaşlığı İl
- istanbul
- Kahve Arkadaşlığı İlçe 1
- gaziosmanpaşa
- Kahve Arkadaşlığı İlçe 2
- taksim
Lelit Biancayı satın almamın üzerinden bir seneden fazla geçmiş. Cihaz ilk çıktığında okuduğum bir kaç inceleme yazısında cihaz için game changer (oyunu değiştiren) ismi takılmıştı. Gerçekten söylendiği gibi oldu cihazı paddle sistemi bir diğer e61 grup sistemini kullanan firmalar tarafından taklit edildi. Hem eski cihazlara hem ellerinde ki yeni üst segment cihazlara bu sistemi entegre ettiler. Hoş onlar yapmasa da Lelit paddle sistemini yedek parça olarak piyasaya sürdü. Aslına bakarsanız E61 sistemi (61rakamı faema tarafından üretilip patentinin alındığı tarihi ifade ediyor) 1961 den beri yaklaşık 60 yıldır piyasada olan başarılı bir grup yapısı. Başarılı olmasının en önemli nedeni termosifon olarak isimlendirilen bir sistem ile mükemmele yakın bir sıcaklık stabilizasyonu sağlaması ucuz olması. Bu nedenle piyasada bulunan bir çok marka e61 grup yapısını kullanmakta. Lelit mühendisleri bu grup yapısı üzerinde uzun süreler çalışarak akış kontrolü sistemine eklemeyi başarmışlar. Akış kontrolü sayesinde puck üzerinde oluşan basıncı kolaylıkla ayarlayabiliyorsunuz bu size bir anlamda basınç profilleme imkanı tanıyor. Basınç kontrol veya profilleme sistemi sistemi 2010 lu yıllardan itibaren özellikle açık kavrum kahvelerin yaygınlaşması ile birlikte popülerlik kazanmaya başlamıştı. Piyasada basınç profilleme yapan cihaz sayısı fazla olmadığı gibi olanlar ise çok yüksek fiyatlara satılıyordu. Benim bildiklerim rotary pump üzerinden basıncı profillemesi yapan La Marzocco Gs3 ve Linea Mini, elektronik akış kontrol sistemi ile basınç profillemesi yapan slayer, elektronik programlama ile yine motor üzerinden basınç profillemesi yapan vesuvius ve dellar corta nın bir modeli vardı. Son yıllarda is Rocket R9 ve decent modelleri piyasaya çıktı. Decent dışındaki diğer cihazlar 4 bin euro üzeri bir fiyata satılıyor hatta slayer 8 bin euro civarı LM GS3 ise 7 bin euro civarı bir fiyata satılıyordu. BU fiyatlar ile Türkiye şartlarında bu cihazları almak hayalden öte gitmiyordu. Lelit Bianca sahneye çıkana kadar.
Lelit markası geçmişinde buharlı ütüleri ile nam salmış bir firma. Son yıllarda espresso makineleri üretmeye başladır. Ürettikleri cihazlar genel olarak fiyat/perfornmans odaklı olmasına özen gösteriyorlardı. Bianca ise firmanın göz bebeğiydi bunun için çok özen gösteriyorlardı. Piyasaya sürmeden fikirlerine önem verdikleri birkaç ev kullanıcısına cihazı test etmeleri için göndermişlerdi. Gelen geri bildirimlere göre cihazı revize ettiler ve Lelit Biancayı piyasaya sürdüler. Değiştirmedikleri tek özellik fiyat performansı yüksek bir cihaz olması. Cihaz piyasaya çıkar çıkmaz büyük bir ilgi topladı herkes performansını ve paddle sistemini merak ediyordu ilk incelemeler sonrası cihaz geçer not almıştı.
Ben neden Bianca'yı tercih ettim: Yıllarca vibration pompanın gürültüsünü çekmiş biri olarak en sessiz rotary pompayı kullanmaları, dual boiler bir sisteme sahip olması, kullanılan iç akşam ve dış aksam da kaliteli bir malzeme kullanmaları (son güncelleme ile buhar kazanının basıncı 2.5bara kadar çıkabiliyor), su deposunun cihazın dışında olması (bu hem cihazı koyacağınız alana göre deponun yerini değiştirmenize hem de depo içerisinde bulunan suyun makinenin sıcaklığından etkilenmemesini sağlıyor), kompakt yapısı, kullanıcı dostu olması (arıza durumunda parçalara kolayca ulaşabiliyorsunu) ve en önemlisi paddle sistemi ile akış kontrolü ve basınç profilleme yapabilmesi. Cihazı alabilmemde ki en büyük etken Türkiye ithalatçısının da firma gibi fiyat politikasının çok iyi olması. Kahve ile ilgili ithal edilen cihazların büyük bir kısmı sizin de bildiğiniz gibi avrupa fiyatlarından daha pahalıya satılıyor. Lelit Bianca benim aldığım dönemde avrupa fiyatlarına göre 300-400 euro daha uyguna satılıyordu. Şu an ki satış fiyatına göre 200-300 euro daha uyguna geliyor sanırım.
Yazının devamı gelicek...
Lelit markası geçmişinde buharlı ütüleri ile nam salmış bir firma. Son yıllarda espresso makineleri üretmeye başladır. Ürettikleri cihazlar genel olarak fiyat/perfornmans odaklı olmasına özen gösteriyorlardı. Bianca ise firmanın göz bebeğiydi bunun için çok özen gösteriyorlardı. Piyasaya sürmeden fikirlerine önem verdikleri birkaç ev kullanıcısına cihazı test etmeleri için göndermişlerdi. Gelen geri bildirimlere göre cihazı revize ettiler ve Lelit Biancayı piyasaya sürdüler. Değiştirmedikleri tek özellik fiyat performansı yüksek bir cihaz olması. Cihaz piyasaya çıkar çıkmaz büyük bir ilgi topladı herkes performansını ve paddle sistemini merak ediyordu ilk incelemeler sonrası cihaz geçer not almıştı.
Ben neden Bianca'yı tercih ettim: Yıllarca vibration pompanın gürültüsünü çekmiş biri olarak en sessiz rotary pompayı kullanmaları, dual boiler bir sisteme sahip olması, kullanılan iç akşam ve dış aksam da kaliteli bir malzeme kullanmaları (son güncelleme ile buhar kazanının basıncı 2.5bara kadar çıkabiliyor), su deposunun cihazın dışında olması (bu hem cihazı koyacağınız alana göre deponun yerini değiştirmenize hem de depo içerisinde bulunan suyun makinenin sıcaklığından etkilenmemesini sağlıyor), kompakt yapısı, kullanıcı dostu olması (arıza durumunda parçalara kolayca ulaşabiliyorsunu) ve en önemlisi paddle sistemi ile akış kontrolü ve basınç profilleme yapabilmesi. Cihazı alabilmemde ki en büyük etken Türkiye ithalatçısının da firma gibi fiyat politikasının çok iyi olması. Kahve ile ilgili ithal edilen cihazların büyük bir kısmı sizin de bildiğiniz gibi avrupa fiyatlarından daha pahalıya satılıyor. Lelit Bianca benim aldığım dönemde avrupa fiyatlarına göre 300-400 euro daha uyguna satılıyordu. Şu an ki satış fiyatına göre 200-300 euro daha uyguna geliyor sanırım.
Yazının devamı gelicek...