• Mart Ayı Kahve Kulübü Toplu Alım Organizasyonu
    Sevgili Ziyaretçi Mart ayı Kahve Kulübü ortak alım firması sizlerin oyları ile Niji Coffee olarak seçildi. Bu konudan Mart ayı toplu alımı ile ilgili gelişmeleri öğrenebilirsin. Kahve Kulübü toplu alımı ve kulüp ile ilgili gelişmelerden, özel indirimlerden, yayınlardan hızlı bir şekilde haberdar olmak için buradan Whatsapp Kanalına katılmayı, Instagram ve Twitter adreslerinden bizi takip etmeyi unutmayın.
  • Telefon numaranızı paylaşmadan Kahve Kulübü duyurularından, güncel indirim ve kampanyalardan haberdar olmak istiyorsanız Bu Linke tıklayarak Kahve Kulübü Whatsapp Kanalını takip edebilirsiniz.

Kahve Meyvelerini Çekirdekten Ayıklama Yöntemleri

  • Konuyu başlatan Tdsintentions
  • Başlangıç tarihi
T

Tdsintentions

Guest
Açıkcası kahveyi yaparken ön planda baristayı ve belki de kavurucuyu görürüz ama aslında içtiğimiz kahverengi çekirdeğin önceki halini pek düşünmeyiz. Yeşil çekirdeklerin o hale nasıl geldiği ve nasıl bir hassas işlemden geçtiğini bilmemiz bence en can alıcı kısmı.

Kahvenin tadının, verilen paranın, içilen yerin ve bunların yanında gizemli reçetelerin oldukça önemli olduğunu biliyorum fakat bunu yaşanılabilir kılan yegane öğe insandır. Bu insanlar tarih öncesinden kalan bilgilerle bu işlemleri yapsaydılar biraz sonra anlatacaklarımın bir önemi kalmazdı. Yıllar geçtikçe ve kahveye olan ilgiyle birlikte , köylüler pekçok fon, misyoner kuruluş ve firmalar aracılığıyla bu konudaki bilgilerini geliştirdiler.

coffee-process-1.jpg
Kolonistlerin gelmesiyle gelişen kahve çiftçiliği.


Tekrar konumuza dönecek (ki bunu defalarcan yapmaya çalışacağım) olursak Kahve işleme oldukça karmaşık bir işlem. Bu işlem çok iyi zamanlama, bilimsel bilgi ve sezgi gerektirir demek yanlış olmaz. Sezgi diyorum çünkü kahvenin nemini eliyle anlayıp ona göre kurutma (güneşte bırakma) işlemini devam ettiren köylüler gördüm. Bunlardan bir tanesi özellikle Kenya gördüğümü anlatmalıyım, bir kurutma yatağındaki kahvelerin başında tartışan adam gördük, yanımızda tarım bakanlığının gönderdiği ve çiftçileri kontrol eden görevli vardı. Konu , bahsettiğim kuruma seviyesi ile ilgiliydi. Zıt fikirlere sahiptiler . 80 yaşındaki daha kurumadıklarını iddia ediyordu. Diğeri ise çoktan tamamlandığını! kısacası eliyle ölçen 80 lik delikanlı ,makine ile yapılan ölçümde haklı çıktı. Binde 5! (binde 5 yani %0.5 küflenme için yeterlidir. Eğer kahve %12 civarında nemli ise) Daha kuruması gerekiyordu. İşte bu deneyim yılların verdiği sezgiye çok iyi örnekti.

Bunlardan bahsetsek te her zaman çiftçilere destek azdır. Bulundukları arazide ihtiyaçları olan ekipman ve bilgiyi her zaman bulamazlar. Fakat günümüzde internetin heryere ulaşabilmesi (çoğunlukla heryere) , bilgi eskisinden daha hızlı yayılmaktadır.

1850 lere kadar sadece natürel yıkama varken , Endüstriyel Rönesans la beraber yıkayarak işleme bulunmuş ve sonra buna devam edilmiştir. Buralara sonra geleceğiz. (washed kısmına kadar okumanız lazım)
Bundan sonraki kısmını http://bit.ly/2GrozBJ dan okuyabilirsiniz. (REKLAM İÇERMEZ)
 
Açıkcası kahveyi yaparken ön planda baristayı ve belki de kavurucuyu görürüz ama aslında içtiğimiz kahverengi çekirdeğin önceki halini pek düşünmeyiz. Yeşil çekirdeklerin o hale nasıl geldiği ve nasıl bir hassas işlemden geçtiğini bilmemiz bence en can alıcı kısmı.

Kahvenin tadının, verilen paranın, içilen yerin ve bunların yanında gizemli reçetelerin oldukça önemli olduğunu biliyorum fakat bunu yaşanılabilir kılan yegane öğe insandır. Bu insanlar tarih öncesinden kalan bilgilerle bu işlemleri yapsaydılar biraz sonra anlatacaklarımın bir önemi kalmazdı. Yıllar geçtikçe ve kahveye olan ilgiyle birlikte , köylüler pekçok fon, misyoner kuruluş ve firmalar aracılığıyla bu konudaki bilgilerini geliştirdiler.

coffee-process-1.jpg
Kolonistlerin gelmesiyle gelişen kahve çiftçiliği.


Tekrar konumuza dönecek (ki bunu defalarcan yapmaya çalışacağım) olursak Kahve işleme oldukça karmaşık bir işlem. Bu işlem çok iyi zamanlama, bilimsel bilgi ve sezgi gerektirir demek yanlış olmaz. Sezgi diyorum çünkü kahvenin nemini eliyle anlayıp ona göre kurutma (güneşte bırakma) işlemini devam ettiren köylüler gördüm. Bunlardan bir tanesi özellikle Kenya gördüğümü anlatmalıyım, bir kurutma yatağındaki kahvelerin başında tartışan adam gördük, yanımızda tarım bakanlığının gönderdiği ve çiftçileri kontrol eden görevli vardı. Konu , bahsettiğim kuruma seviyesi ile ilgiliydi. Zıt fikirlere sahiptiler . 80 yaşındaki daha kurumadıklarını iddia ediyordu. Diğeri ise çoktan tamamlandığını! kısacası eliyle ölçen 80 lik delikanlı ,makine ile yapılan ölçümde haklı çıktı. Binde 5! (binde 5 yani %0.5 küflenme için yeterlidir. Eğer kahve %12 civarında nemli ise) Daha kuruması gerekiyordu. İşte bu deneyim yılların verdiği sezgiye çok iyi örnekti.

Bunlardan bahsetsek te her zaman çiftçilere destek azdır. Bulundukları arazide ihtiyaçları olan ekipman ve bilgiyi her zaman bulamazlar. Fakat günümüzde internetin heryere ulaşabilmesi (çoğunlukla heryere) , bilgi eskisinden daha hızlı yayılmaktadır.

1850 lere kadar sadece natürel yıkama varken , Endüstriyel Rönesans la beraber yıkayarak işleme bulunmuş ve sonra buna devam edilmiştir. Buralara sonra geleceğiz. (washed kısmına kadar okumanız lazım)
Bundan sonraki kısmını http://bit.ly/2GrozBJ dan okuyabilirsiniz. (REKLAM İÇERMEZ)
Kerem hocam eline sağlık. Yazılarını bekliyoruz. çok değerli bir katkı sağlıyorsun.
 
[/QUOTE]
Açıkcası kahveyi yaparken ön planda baristayı ve belki de kavurucuyu görürüz ama aslında içtiğimiz kahverengi çekirdeğin önceki halini pek düşünmeyiz. Yeşil çekirdeklerin o hale nasıl geldiği ve nasıl bir hassas işlemden geçtiğini bilmemiz bence en can alıcı kısmı.

Kahvenin tadının, verilen paranın, içilen yerin ve bunların yanında gizemli reçetelerin oldukça önemli olduğunu biliyorum fakat bunu yaşanılabilir kılan yegane öğe insandır. Bu insanlar tarih öncesinden kalan bilgilerle bu işlemleri yapsaydılar biraz sonra anlatacaklarımın bir önemi kalmazdı. Yıllar geçtikçe ve kahveye olan ilgiyle birlikte , köylüler pekçok fon, misyoner kuruluş ve firmalar aracılığıyla bu konudaki bilgilerini geliştirdiler.

coffee-process-1.jpg
Kolonistlerin gelmesiyle gelişen kahve çiftçiliği.


Tekrar konumuza dönecek (ki bunu defalarcan yapmaya çalışacağım) olursak Kahve işleme oldukça karmaşık bir işlem. Bu işlem çok iyi zamanlama, bilimsel bilgi ve sezgi gerektirir demek yanlış olmaz. Sezgi diyorum çünkü kahvenin nemini eliyle anlayıp ona göre kurutma (güneşte bırakma) işlemini devam ettiren köylüler gördüm. Bunlardan bir tanesi özellikle Kenya gördüğümü anlatmalıyım, bir kurutma yatağındaki kahvelerin başında tartışan adam gördük, yanımızda tarım bakanlığının gönderdiği ve çiftçileri kontrol eden görevli vardı. Konu , bahsettiğim kuruma seviyesi ile ilgiliydi. Zıt fikirlere sahiptiler . 80 yaşındaki daha kurumadıklarını iddia ediyordu. Diğeri ise çoktan tamamlandığını! kısacası eliyle ölçen 80 lik delikanlı ,makine ile yapılan ölçümde haklı çıktı. Binde 5! (binde 5 yani %0.5 küflenme için yeterlidir. Eğer kahve %12 civarında nemli ise) Daha kuruması gerekiyordu. İşte bu deneyim yılların verdiği sezgiye çok iyi örnekti.

Bunlardan bahsetsek te her zaman çiftçilere destek azdır. Bulundukları arazide ihtiyaçları olan ekipman ve bilgiyi her zaman bulamazlar. Fakat günümüzde internetin heryere ulaşabilmesi (çoğunlukla heryere) , bilgi eskisinden daha hızlı yayılmaktadır.

1850 lere kadar sadece natürel yıkama varken , Endüstriyel Rönesans la beraber yıkayarak işleme bulunmuş ve sonra buna devam edilmiştir. Buralara sonra geleceğiz. (washed kısmına kadar okumanız lazım)
Bundan sonraki kısmını http://bit.ly/2GrozBJ dan okuyabilirsiniz. (REKLAM İÇERMEZ)


Verdiğiniz bilgiler çok kıymetli. Özellikle yazının sonunda yapmış olduğunuz vurgu etkileyici.
"Bana büyülü gelen şey , hiç tanımadığınız insanların ve yüzlerini görmediğiniz sektör çalışanlarının ellerinden çıkan bu kahveler, yeteneğiniz , kendinizi adamışlığınızla bir değer ve bir ürün halini alıyor."

Kahve çekirdekleri ile kurduğum ilişkide o meyvelere dokunan ilk elleri, onların emeklerini aklımdan hiçbir zaman çıkartmam; tabii bu emeği aklından çıkarmayarak diğer süreçleri gerçekleştiren diğer insanları da.
Çok teşekkür ederim kendi adıma paylaşım için.
 
Açıkcası kahveyi yaparken ön planda baristayı ve belki de kavurucuyu görürüz ama aslında içtiğimiz kahverengi çekirdeğin önceki halini pek düşünmeyiz. Yeşil çekirdeklerin o hale nasıl geldiği ve nasıl bir hassas işlemden geçtiğini bilmemiz bence en can alıcı kısmı.

Kahvenin tadının, verilen paranın, içilen yerin ve bunların yanında gizemli reçetelerin oldukça önemli olduğunu biliyorum fakat bunu yaşanılabilir kılan yegane öğe insandır. Bu insanlar tarih öncesinden kalan bilgilerle bu işlemleri yapsaydılar biraz sonra anlatacaklarımın bir önemi kalmazdı. Yıllar geçtikçe ve kahveye olan ilgiyle birlikte , köylüler pekçok fon, misyoner kuruluş ve firmalar aracılığıyla bu konudaki bilgilerini geliştirdiler.

coffee-process-1.jpg
Kolonistlerin gelmesiyle gelişen kahve çiftçiliği.


Tekrar konumuza dönecek (ki bunu defalarcan yapmaya çalışacağım) olursak Kahve işleme oldukça karmaşık bir işlem. Bu işlem çok iyi zamanlama, bilimsel bilgi ve sezgi gerektirir demek yanlış olmaz. Sezgi diyorum çünkü kahvenin nemini eliyle anlayıp ona göre kurutma (güneşte bırakma) işlemini devam ettiren köylüler gördüm. Bunlardan bir tanesi özellikle Kenya gördüğümü anlatmalıyım, bir kurutma yatağındaki kahvelerin başında tartışan adam gördük, yanımızda tarım bakanlığının gönderdiği ve çiftçileri kontrol eden görevli vardı. Konu , bahsettiğim kuruma seviyesi ile ilgiliydi. Zıt fikirlere sahiptiler . 80 yaşındaki daha kurumadıklarını iddia ediyordu. Diğeri ise çoktan tamamlandığını! kısacası eliyle ölçen 80 lik delikanlı ,makine ile yapılan ölçümde haklı çıktı. Binde 5! (binde 5 yani %0.5 küflenme için yeterlidir. Eğer kahve %12 civarında nemli ise) Daha kuruması gerekiyordu. İşte bu deneyim yılların verdiği sezgiye çok iyi örnekti.

Bunlardan bahsetsek te her zaman çiftçilere destek azdır. Bulundukları arazide ihtiyaçları olan ekipman ve bilgiyi her zaman bulamazlar. Fakat günümüzde internetin heryere ulaşabilmesi (çoğunlukla heryere) , bilgi eskisinden daha hızlı yayılmaktadır.

1850 lere kadar sadece natürel yıkama varken , Endüstriyel Rönesans la beraber yıkayarak işleme bulunmuş ve sonra buna devam edilmiştir. Buralara sonra geleceğiz. (washed kısmına kadar okumanız lazım)
Bundan sonraki kısmını http://bit.ly/2GrozBJ dan okuyabilirsiniz. (REKLAM İÇERMEZ)

katkilariniz icin tesekkurler,

bizim tukettigimiz nitelikli kahvenin uretici-ciftlikteki emekcilerine maddi acidan yansimasi odedigimiz paranin yuzde kacina tekabul eder? bir bilginiz ya da varsayiminiz var mi bununla ilgili?
 
katkilariniz icin tesekkurler,

bizim tukettigimiz nitelikli kahvenin uretici-ciftlikteki emekcilerine maddi acidan yansimasi odedigimiz paranin yuzde kacina tekabul eder? bir bilginiz ya da varsayiminiz var mi bununla ilgili?
Anlatayım. tam olarak bilinmiyor, zira genellikle devlet eliyle (%95 i böyle) , deniyor ki "kahvene lisans ve sertifika çıkartman için ,bunları verebilen dry mill" lerle çalış. Doğal olarak sen yakındaki dry mill le çalışıyorsun (direct trade için konuşuyorum) . ozaman işler karışıyor. 3 aldığın 7 ye mal oluyor (ayıklama parası, yok ürün kaybı zira parşömeniyle birlikte alıyorsun vs vs) Bu yüzden sürekli sahada olan uluslararası firmalar var. çok büyük firmalar. o kadar eskilerki burada bu yazıyı okuyan kişiler 300 yıl önceki atalarının ismini bilmezken ,adamların merkezlerinde firmayı kuran adamların resimleri var. Fiyatlar o yüzden çok değişken. Ancak şunu söyleyebilirim. adamların gelir kaynağı olmadığından TR deki mini fındık üreticileri gibi düşün. Alıcı firmalara gidip önceden avans alıp sonra mallarını değerinin ne kadarına satıyorlardır. Yani orada da farklı değil.
Ancak tam rakam veya tam yüzde veremem.
 
Anlatayım. tam olarak bilinmiyor, zira genellikle devlet eliyle (%95 i böyle) , deniyor ki "kahvene lisans ve sertifika çıkartman için ,bunları verebilen dry mill" lerle çalış. Doğal olarak sen yakındaki dry mill le çalışıyorsun (direct trade için konuşuyorum) . ozaman işler karışıyor. 3 aldığın 7 ye mal oluyor (ayıklama parası, yok ürün kaybı zira parşömeniyle birlikte alıyorsun vs vs) Bu yüzden sürekli sahada olan uluslararası firmalar var. çok büyük firmalar. o kadar eskilerki burada bu yazıyı okuyan kişiler 300 yıl önceki atalarının ismini bilmezken ,adamların merkezlerinde firmayı kuran adamların resimleri var. Fiyatlar o yüzden çok değişken. Ancak şunu söyleyebilirim. adamların gelir kaynağı olmadığından TR deki mini fındık üreticileri gibi düşün. Alıcı firmalara gidip önceden avans alıp sonra mallarını değerinin ne kadarına satıyorlardır. Yani orada da farklı değil.
Ancak tam rakam veya tam yüzde veremem.


tesekkur ederim cevap icin, bir fikir olusturdu bende.
 
Geri
Üst