Kdundar
Üye
- İsim
- Korhan Dündar
Daha fazla
- İsim
- Korhan Dündar
- Değirmen
- Comandante C40
- Ekipmanlar
- Hario V60, Kalita Wave 185, Aeropress, Fellow Stagg EKG
- Kahve Arkadaşlığı İstiyor musunuz?
- Evet
- Kahve Arkadaşlığı İl
- İstanbul
- Kahve Arkadaşlığı İlçe 1
- Kartal
- Kahve Arkadaşlığı İlçe 2
- Sancaktepe
Değerli kahveseverler,
Hobilerimiz ile ilgili bazı düşüncelerimi dile getirmek oradan da kahve hobime bağlamak istiyorum. Diğer hobidaşlar da nasıl düşünüyor merak ediyorum.
Eğer ben bir hevesimi hobi boyutuna taşımaya karar verdiysem 2 noktayı sonraki süreçte her zaman en ön planda tutacağıma kendimi ikna etmem gerekiyor.
Bunlardan ilki zaman, ikincisi ise hobinin öznesi yani ben.
Zaman konusu gerçekten kritik zira hangi hobi olursa olsun kiminde az kiminde daha çok ama mutlaka hobiye zaman vermeniz, kendinizi ve beğenilerinizi anlamanız ve tecrübe kazanmanız gerekiyor. Yani birşeyi değerlendirirken sizin için ugun olup olmadığına karar verecek düzeye gelmek zaman alıyor.
İkinci konu ile söz konusu hobinin kimin için yapıldığı. Ben her zaman kendi zevklerimi ve beğenilerimi ilk sıraya alıyorum zira o hobinin tüketicisi benim yani benim hoşuma giden şeylerde karar vermem gerekiyor.
Bu iki temel noktayı kesiştirmediğimde aslında çok çarpık bir sonuç çıkması kaçınılmaz oluyor ve ileriki zamanda hobiden uzaklaşma hızlanıyor.
Bir örnek vermem gerekirse, müzik dinliyorsunuz ve bir hoparlör alacaksınız. bu hoparlörü eğer sadece puanlarına, değerlendirmelerine, başkasının yorumlarına, teknik özelliklerine bakarak alacak olursak sonunun hüsran olması yüksek olasılık olacaktır. Asıl yapılması gereken başta bahsettiğim iki temel baz alınarak yeteri kadar zaman harcayıp beğenimizi anlayacak tecrübeye ulaşmak ve hoparlörü bizim dinleyeceğimiz gerçeğinden kopmamaktır.
İşi kahve hobime indirecek olursam bazı şeyler daha kolay anlaşılır oluyor. Örneğin bir kahve sadece yüksek puanlı veya çoğu kişi tercih ediyor diye beğenmek zorundamıyım yoksa puansız da olsa çok keyif aldığım bir kahveyi tüketmeyi tercih mi etmeliyim. Veya iki öğütücü arasında kaldım birinin ölçüm değelerleri mükemmel birinin daha vasat ama evde kör testte denediğimde hep vasat olandan demlediğim kahve hoşuma gidiyorsa ben gidip diğerini mi tercih etmeliyim. Benim tercihim her zaman kendi beğendiğim kahveden veya bana daha fazla keyif veren ekipmandan yana olur zira ben tüketeceğim için bana keyif veren ürünü seçmem kadar doğal birşey olamaz. Tabi burada takdir farklı bir durum, yani bir kahvenin iyi olduğunu anlayıp takdir etmek başka tercih etmemek başka bir durum.
Hobide belli bir olgunluğa gelmeden çoğunlukla sırtımızı bir yere dayamak istiyoruz. Yani kullanılan ekipman veya tüketilen kahve için bakın buradan bu kadar puan almış, şu kişi değerlendirmiş, şöyle ölçüm sonucu var vs. gibi bir dayanak noktası aradığımızda çoğunlukla kendi zevklerimizden uzaklaşmış oluyor ve dolayısı ile hobimizden de keyif almamaya başlıyoruz. Bu tip puanlar, değerlendirmeler belki kısa listeler hazırlamak için faydalı olabilir ama nihai karar için her zaman hobiye yeteri zamanı verdiğimizden emin olmak ve kendimize dönmemiz gerçeğinden uzaklaşmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Hobilerimiz ile ilgili bazı düşüncelerimi dile getirmek oradan da kahve hobime bağlamak istiyorum. Diğer hobidaşlar da nasıl düşünüyor merak ediyorum.
Eğer ben bir hevesimi hobi boyutuna taşımaya karar verdiysem 2 noktayı sonraki süreçte her zaman en ön planda tutacağıma kendimi ikna etmem gerekiyor.
Bunlardan ilki zaman, ikincisi ise hobinin öznesi yani ben.
Zaman konusu gerçekten kritik zira hangi hobi olursa olsun kiminde az kiminde daha çok ama mutlaka hobiye zaman vermeniz, kendinizi ve beğenilerinizi anlamanız ve tecrübe kazanmanız gerekiyor. Yani birşeyi değerlendirirken sizin için ugun olup olmadığına karar verecek düzeye gelmek zaman alıyor.
İkinci konu ile söz konusu hobinin kimin için yapıldığı. Ben her zaman kendi zevklerimi ve beğenilerimi ilk sıraya alıyorum zira o hobinin tüketicisi benim yani benim hoşuma giden şeylerde karar vermem gerekiyor.
Bu iki temel noktayı kesiştirmediğimde aslında çok çarpık bir sonuç çıkması kaçınılmaz oluyor ve ileriki zamanda hobiden uzaklaşma hızlanıyor.
Bir örnek vermem gerekirse, müzik dinliyorsunuz ve bir hoparlör alacaksınız. bu hoparlörü eğer sadece puanlarına, değerlendirmelerine, başkasının yorumlarına, teknik özelliklerine bakarak alacak olursak sonunun hüsran olması yüksek olasılık olacaktır. Asıl yapılması gereken başta bahsettiğim iki temel baz alınarak yeteri kadar zaman harcayıp beğenimizi anlayacak tecrübeye ulaşmak ve hoparlörü bizim dinleyeceğimiz gerçeğinden kopmamaktır.
İşi kahve hobime indirecek olursam bazı şeyler daha kolay anlaşılır oluyor. Örneğin bir kahve sadece yüksek puanlı veya çoğu kişi tercih ediyor diye beğenmek zorundamıyım yoksa puansız da olsa çok keyif aldığım bir kahveyi tüketmeyi tercih mi etmeliyim. Veya iki öğütücü arasında kaldım birinin ölçüm değelerleri mükemmel birinin daha vasat ama evde kör testte denediğimde hep vasat olandan demlediğim kahve hoşuma gidiyorsa ben gidip diğerini mi tercih etmeliyim. Benim tercihim her zaman kendi beğendiğim kahveden veya bana daha fazla keyif veren ekipmandan yana olur zira ben tüketeceğim için bana keyif veren ürünü seçmem kadar doğal birşey olamaz. Tabi burada takdir farklı bir durum, yani bir kahvenin iyi olduğunu anlayıp takdir etmek başka tercih etmemek başka bir durum.
Hobide belli bir olgunluğa gelmeden çoğunlukla sırtımızı bir yere dayamak istiyoruz. Yani kullanılan ekipman veya tüketilen kahve için bakın buradan bu kadar puan almış, şu kişi değerlendirmiş, şöyle ölçüm sonucu var vs. gibi bir dayanak noktası aradığımızda çoğunlukla kendi zevklerimizden uzaklaşmış oluyor ve dolayısı ile hobimizden de keyif almamaya başlıyoruz. Bu tip puanlar, değerlendirmeler belki kısa listeler hazırlamak için faydalı olabilir ama nihai karar için her zaman hobiye yeteri zamanı verdiğimizden emin olmak ve kendimize dönmemiz gerçeğinden uzaklaşmamız gerekiyor diye düşünüyorum.