• Aralık Ayı Kahve Kulübü Toplu Alım Organizasyonu
    Sevgili Ziyaretçi Aralık ayı Kahve Kulübü ortak alım firması sizlerin oyları ile Coffee Nutz olarak seçildi. Bu konudan Aralık ayı toplu alımı ile ilgili gelişmeleri öğrenebilirsin. Kahve Kulübü toplu alımı ve kulüp ile ilgili gelişmelerden, özel indirimlerden, yayınlardan hızlı bir şekilde haberdar olmak için buradan Whatsapp Kanalına katılmayı, Instagram ve Twitter adreslerinden bizi takip etmeyi unutmayın.
  • Telefon numaranızı paylaşmadan Kahve Kulübü duyurularından, güncel indirim ve kampanyalardan haberdar olmak istiyorsanız Bu Linke tıklayarak Kahve Kulübü Whatsapp Kanalını takip edebilirsiniz.

Espresso 101

Ghematria

Yeni Üye
Konum
İzmir
İsim
Umut Deniz Arar
Daha fazla  
İsim
Umut Deniz Arar
Değirmen
Comandante C40 MK4, Timemore C2
Ekipmanlar
V60, Mokapot, Chemex, Aeropress
Merhabalar ben yaklaşık 1 senedir kahve hobisi ile ilgileniyorum ama sadece v60 mokapot üzerinde demlemeler yaptım sonunda espresso işine girmeye karar verdim ancak bu konuda toplu bir bilgi ve rehber tarzında bir içerik görmedim benim gibi bu işe girmek isteyenlere yardımcı olması için böyle bir konu açmaya karar verdim sizden ricam konuları çok detaylandırmadan ilerlemeniz çünkü sonra konular sapıyor ve gereksiz başka konuların konuşulduğu bir sürü sayfa oluyor buda bilgiye ulaşmanızı zorlaştırıyor
Şimdiden herkese teşekkürler 😁
 
Abartılmış bir demleme yöntemidir. V60 ile yola devam ederseniz sinirleriniz yerinde, paranız cebinizde kalır.

Ekli dosyayı görüntüle 3710
Espresso konusunda abartılmış bir demleme yöntemi yorumunu ilk defa sizden duydum hocam. Bende V60 ya da diğer drip yöntemleri kullanıyorum fakat özellikle bu güne kadar extraction tabloları olsun, demleme üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, makaleler olsun, en geniş ve sağlıklı sonuca ulaşabileceğiniz demleme yöntemi Espresso. Çünkü Avrupa neredeyse 100 senedir bu iş için uğraşıyor. Lakin manuel drip yöntemleri dünyamızda daha yeni yeni popüler olmaya başladı sayılır. Bilimsel olarak yapılan çalışmalar bir elin parmağını geçmiyor. Örneğin v60 yöntemindeki channeling olsun, kahve yatağı pozisyonu olsun hala daha tam olarak çözülemiyor, çalışmalar teoriden öteye gidemiyor. (Örnek: Rao spin. Az yapınca channelling, çok yapınca tıkanıp yine channeling). Kasuya diye bir yöntemle dünya çalkalandı, bir sürü dripper satıldı. Daha sonradan ise kasuyanın her kahve için uygun olmadığı ortaya çıktı. Çünkü Tetsu Kayusa yarışma da yanlış hatırlamıyorsam Natural bir Geisha kullanmıştı. Bu kahve ne kadar kötü demlenebilir. Bizim yaptığımız demlemeler de ise gövdeyi kısıyordu. Çözüm? Yeni bir yöntem paylaşmak zorunda kaldı Tetsu Kasuya. Çünkü gövdeyi düşürdüğünü ya da yaptığı matematiksel işlemin tam olarak tutarlı olmadığını kendisi de biliyordu. Velhasıl kelam manuel drip yöntemlerinin daha alacağı çok yolu var. 2. olarak ise v60 hataya çok daha müsait bir demleme yöntemi. Dengeli hoş bir fincan yakalamak oldukça zor. Çünkü 1. yaptığınız demlemenin 2. yaptığınızı tutmaması çok olası. Belki de bu yorumu yapmanıza sebep olan şey gerçek bir espresso shot'ı ile karşılaşmamanız, kötü tecrübeleriniz olabilir. Denemeye devam edin bence hocam, iyi bayramlar dilerim :)
 
Aslında aradığınız kısa ve öz bilgiyi arkadaş kendince yazmış, bu tarz yorumlar yapmayınız mesajınızı biraz kaba buldum.

Ben zamanında 1300 lirayken gaggia carezza deluxe gibi bir giriş seviyesi makina alıp heves etmiştim. Fakat öğütümü commandante ile yapsam dahi extractionu 25-30 saniye içinde bitirdiğimde her yerde bahsedilen mükemmel espressoyu elde edemedim (ne tad ne de ölçü olarak), hatta ondan çok uzaktaydım. Daha sonrasında makinayı da hemen hemen hiç kullanmadığım için sattım. Böyle bir forumu takip edip sürekli daha iyiye ulaşmaya çalışanlar için giriş seviye makinanın çok de iyi bir tercih olmadığına karar verdim. İstediğiniz rehberi bulabilir misiniz bilmiyorum ama iyi espresso yapmak çok da ucuz değil, dolayısıyla öncelikle makine, ekipman ve bütçeyi belirleyip o konuda diğer kahve severlerden fikir almak faydalı olabilir.
 
Aslında aradığınız kısa ve öz bilgiyi arkadaş kendince yazmış, bu tarz yorumlar yapmayınız mesajınızı biraz kaba buldum.

Ben zamanında 1300 lirayken gaggia carezza deluxe gibi bir giriş seviyesi makina alıp heves etmiştim. Fakat öğütümü commandante ile yapsam dahi extractionu 25-30 saniye içinde bitirdiğimde her yerde bahsedilen mükemmel espressoyu elde edemedim (ne tad ne de ölçü olarak), hatta ondan çok uzaktaydım. Daha sonrasında makinayı da hemen hemen hiç kullanmadığım için sattım. Böyle bir forumu takip edip sürekli daha iyiye ulaşmaya çalışanlar için giriş seviye makinanın çok de iyi bir tercih olmadığına karar verdim. İstediğiniz rehberi bulabilir misiniz bilmiyorum ama iyi espresso yapmak çok da ucuz değil, dolayısıyla öncelikle makine, ekipman ve bütçeyi belirleyip o konuda diğer kahve severlerden fikir almak faydalı olabilir.
Biz espressonun iyi veya kötü olduğunu tartışmıyoruz bu demleme yöntemine geçmek isteyenler için ön bilgiler verip konu hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamaya çalışıyoruz
Abartılmış bir demleme yöntemidir gibi net öznel bir yorum bazı okuyucularda gereksiz bir önyargı oluşturabilir bunun yerine ben bu makineleri kullandım ve böyle sonuçlar aldım bu sonuçlardan memnun olmadığım için pek tercih etmiyorum demesi daha iyi olurdu bu yüzden bir uyarıda bulundum ayrıca kaba olduğunuda düşünüyorum:)
 
Ağır bir şekilde modlanan Beko 2170 kullanıyorum, şu ana kadar öğrendiklerimi aktarabilecek düzeydeyim sadece. Katiyyen doğru olduklarını iddia etmiyorum, çoğu okuduğum ve bizzat deneyimlediğim şeyler.

0F799932-7EF5-438A-B652-63297902F69D.jpeg3C478DD2-D4C0-4E34-B30E-E9AC42FC1F89.jpeg


Espresso nedir? Espresso’nun kelime kökeni “hızlı/ekspres” ten gelir ve hızlı kahve servisinde çığır açan bir buluştur. Bir espresso makinesine takılan kaşık (portafiltre de denir, kahveyi tutan sepeti tutar), sepet (basınçlı veya basınçsız olarak ikiye ayrılır, basınçlı adı üstünde altta küçük bir delik ile basınç oluşmasını sağlayarak espresso basıncını stimüle eder, bayat kahveyi/kalın öğütülmüş kahveden de espresso yapmanız mümkün olur; basınçsız ise bütün işi size ve değirmene bıraktığı senaryodur, çukur burada başlıyordur)

Öğütüm boyutu ile temas süresi doğru orantılıdır. Öğütüm boyutu arttıkça, daha çok temas süresi ile aynı oranda çözünme alınmak zorunda. Öğütüm boyutu inceldikçe ise temas süresi de oldukça kısa olmalı. Espresso’da basınç olmasının temel sebebi ise, bu kadar ince öğütümde temas süresinin saatler almamasını sağlamaktır. Klasik tarife göre 9 bar basınç altında 20-30 sn demlenme süresine sahiptir.

Taze öğütüm neden önemli? Çünkü taze öğütülmemiş kahve fazlaca yüzey alanı sebebiyle oksidize olur, aynı zamanda oldukça direnç sağlayan CO2’nin çıkmasına da sebep olur. Bu nedenle espresso severlerin tartışmasız ortaklaştığı nokta iyi değirmenin kilit nokta olmasıdır.

Değirmenin espresso inceliğinde öğütebilmesinin yanında, bir tık kalın bir tık ince ayarlarının da büyük adımlar olmaması gerekir, çünkü minimal farklılıklar bile süreyi etkileyebilirken öğütüm boyutunda tutarlı (iki defa aynı ayarda öğütünce aynı) ve hassas olmalıdır. İyi değirmen vasat espresso makinesi > idare eder değirmen iyi espresso makinesi şeklinde bir büyüklük yazarsam tartışma çıkmaz umarım.

Espresso bir percolation demleme yöntemidir, ve kek/puck adı verilen sıkıştırılmış kahveden su geçmesiyle hazırlanır. Sıkıştırma işlemine ise tamp denir, tamper ile yapılır. Tamp’in en çok dikkat edilecek şey ise dümdüz olmalıdır. Bir taraf daha az, diğer tarafta daha çok kahve var ise su her zaman kolay yolu seçeceği için, bir taraf demlenmemiş kahve yatağı (kek/puck) elde edersiniz, ve hayatınızı bezdirecek tabiri de burada tanıyorsunuz: channeling. Bu channeling’in birkaç sebebi olabilir, bunlardan birkaçı:

1. Homojen olmayan öğütüm (kolay yolu seçeceği için)
2. Düzensiz su akışı
3. Dengesiz tamp
4. Tamp yaptıktan sonra kahve yatağını çatlatacak hareketler yapmak

gibi bir sürü ihtimal var. Amacımız yüksek verimli kahve olduğu gibi aynı zamanda dengeli bir verim.

İlk defa espresso yapacaksanız elzem malzemeler:

1. Espresso makinesi (biraz bariz)
2. İyi bir öğütücü
3. Tamper

Bunlar ise olsa çooook daha istikrarlı ve düzenli kahve çıkarabileceğiniz malzemeler:

1. Tartı
2. Distribute yapabilecek ekipmanlar

Distribute yapabilecek ekipmanlar, tamp’e hazırlayan ekipmanlar olarak genel söylenebilir. Wdt, leveler, shaker vs. birçok ekipman var bu yönde, hangisinin en iyisi olduğu yönünde de çok tartışma var. Ben şahsen Comandante ile espresso öğüttüğüm için, hatrı sayılır derecede topaklanma var. Bu da doğrudan channeling’e sebep olur. Çözümü ise (ucuz çözümü) ataş yardımı ile sepete koyduğunuz kahvede gezdirerek topakları kırmak. Bu işlemin adı ise Weiss Distribution Technique , WDT , John Weiss adlı bir adamın bulduğu bir yöntem. Ben şahsen WDT tool diye bir şey yaptırdım, onu kullanıyorum. WDT sonrası leveler denilen bir düzleyici alet ile kek’i düzleştiriyor, sonra da tamp’liyorum.




Basınçsız sepet, iyi bir öğütücü, tamper ve tartı ile yapılamayacak şey yok sanırım. Giren kahve - çıkan kahve miktarını biliyorsanız, nereye hareket edeceğinizi de biliyorsunuz. Tartı yoksa sepete silme doldurup en azından giren kahvenin miktarını sabitlemiş olabilirsiniz.

Bütün her şeyi hallettiğinizi düşünerek kahve yapmaya geldiğinizde ise “dialling-in” denilen bir kısmı yapmak zorundasınız, ve hayır, kimse size demlemede olduğu gibi öğütüm ayarı veremez, zibilyon tane etken varken bir de makine de birebir aynı değil ise damağınızla baş başasınız.

Çok genel olmakla birlikte, ekşi, ve tuzlu bir kahve under extraction (yeterince çözünmeme) , acı ve hızlı bitişli astrinjen bir kahve ise over extracted (fazla çözünme) olarak nitelendirebiliriz.

Bütün işlem reçete çıkarmak üzerine olduğu için, tek tek değişkenleri kilitleyip bir sonraki adıma geçmek en doğrusu.

1. Doz
2. Çıktı
3. Öğütüm (süre)

Bütün bunlar Extraction - Sertlik tablosunda doğru noktaya gelmemizi sağlayacak.

16g kahve kullanmayı düşünüyorsanız 16’ya kilitlediniz, 32g çıktı memnun ediyorsa zaten sorun çözülmüştür. Ama ekşilik mevcutsa, kahveden biraz daha çıktı almayı deneyiniz. 16-40 yaptığınızda 16-32’den daha mı çok beğendiniz? Su (çözücü) geçirdikçe extraction arttırdığımız için, aslında under extract etmişiz bir önceki demlemede. Tabi daha çok su geçtiği için sertlikten taviz verdik. Süreyi şimdilik umursamadan “extraction’ı arttırmalıyım” demelisiniz. Bundan sonraki adım ise sertliği arttırmak olmalı ki öğütümü değiştirdiğinizde hem sertlik hem extraction artacaktır. Belirli bir incelik sonrası ise extraction dramatik bir şekilde düşecek, o yüzden o inceliğe gelmeden önceki öğütümünüz en güzel sonucu almanızı sağlayacaktır.
 
Son düzenleme:
Merhaba, espresso için başlangıçta çok bütçem olmadığı için bu forumda çok övülen cafflano kompresso ürününü satın aldım. Şu anda kargoda. Gelince deneyimlerimi burada paylaşırım. Öğrendikçe ve bütçem oldukça orta üst makinelere geçmek istiyorum. Başlangıç seviyesi cihazlar bu konuda istekli olanları bile bezdirecek gibi hissettiğim için bu düşüncedeyim. Bu nedenle ilk cihazımı Lelit Anna veya muadili olarak düşünüyorum. Düşüncem konusunda yorumları alabilirim. Teşekkürler.
 
Ağır bir şekilde modlanan Beko 2170 kullanıyorum, şu ana kadar öğrendiklerimi aktarabilecek düzeydeyim sadece. Katiyyen doğru olduklarını iddia etmiyorum, çoğu okuduğum ve bizzat deneyimlediğim şeyler.

Ekli dosyayı görüntüle 3712Ekli dosyayı görüntüle 3713


Espresso nedir? Espresso’nun kelime kökeni “hızlı/ekspres” ten gelir ve hızlı kahve servisinde çığır açan bir buluştur. Bir espresso makinesine takılan kaşık (portafiltre de denir, kahveyi tutan sepeti tutar), sepet (basınçlı veya basınçsız olarak ikiye ayrılır, basınçlı adı üstünde altta küçük bir delik ile basınç oluşmasını sağlayarak espresso basıncını stimüle eder, bayat kahveyi/kalın öğütülmüş kahveden de espresso yapmanız mümkün olur; basınçsız ise bütün işi size ve değirmene bıraktığı senaryodur, çukur burada başlıyordur)

Öğütüm boyutu ile temas süresi doğru orantılıdır. Öğütüm boyutu arttıkça, daha çok temas süresi ile aynı oranda çözünme alınmak zorunda. Öğütüm boyutu inceldikçe ise temas süresi de oldukça kısa olmalı. Espresso’da basınç olmasının temel sebebi ise, bu kadar ince öğütümde temas süresinin saatler almamasını sağlamaktır. Klasik tarife göre 9 bar basınç altında 20-30 sn demlenme süresine sahiptir.

Taze öğütüm neden önemli? Çünkü taze öğütülmemiş kahve fazlaca yüzey alanı sebebiyle oksidize olur, aynı zamanda oldukça direnç sağlayan CO2’nin çıkmasına da sebep olur. Bu nedenle espresso severlerin tartışmasız ortaklaştığı nokta iyi değirmenin kilit nokta olmasıdır.

Değirmenin espresso inceliğinde öğütebilmesinin yanında, bir tık kalın bir tık ince ayarlarının da büyük adımlar olmaması gerekir, çünkü minimal farklılıklar bile süreyi etkileyebilirken öğütüm boyutunda tutarlı (iki defa aynı ayarda öğütünce aynı) ve hassas olmalıdır. İyi değirmen vasat espresso makinesi > idare eder değirmen iyi espresso makinesi şeklinde bir büyüklük yazarsam tartışma çıkmaz umarım.

Espresso bir percolation demleme yöntemidir, ve kek/puck adı verilen sıkıştırılmış kahveden su geçmesiyle hazırlanır. Sıkıştırma işlemine ise tamp denir, tamper ile yapılır. Tamp’in en çok dikkat edilecek şey ise dümdüz olmalıdır. Bir taraf daha az, diğer tarafta daha çok kahve var ise su her zaman kolay yolu seçeceği için, bir taraf demlenmemiş kahve yatağı (kek/puck) elde edersiniz, ve hayatınızı bezdirecek tabiri de burada tanıyorsunuz: channeling. Bu channeling’in birkaç sebebi olabilir, bunlardan birkaçı:

1. Homojen olmayan öğütüm (kolay yolu seçeceği için)
2. Düzensiz su akışı
3. Dengesiz tamp
4. Tamp yaptıktan sonra kahve yatağını çatlatacak hareketler yapmak

gibi bir sürü ihtimal var. Amacımız yüksek verimli kahve olduğu gibi aynı zamanda dengeli bir verim.

İlk defa espresso yapacaksanız elzem malzemeler:

1. Espresso makinesi (biraz bariz)
2. İyi bir öğütücü
3. Tamper

Bunlar ise olsa çooook daha istikrarlı ve düzenli kahve çıkarabileceğiniz malzemeler:

1. Tartı
2. Distribute yapabilecek ekipmanlar

Distribute yapabilecek ekipmanlar, tamp’e hazırlayan ekipmanlar olarak genel söylenebilir. Wdt, leveler, shaker vs. birçok ekipman var bu yönde, hangisinin en iyisi olduğu yönünde de çok tartışma var. Ben şahsen Comandante ile espresso öğüttüğüm için, hatrı sayılır derecede topaklanma var. Bu da doğrudan channeling’e sebep olur. Çözümü ise (ucuz çözümü) ataş yardımı ile sepete koyduğunuz kahvede gezdirerek topakları kırmak. Bu işlemin adı ise Weiss Distribution Technique , WDT , John Weiss adlı bir adamın bulduğu bir yöntem. Ben şahsen WDT tool diye bir şey yaptırdım, onu kullanıyorum. WDT sonrası leveler denilen bir düzleyici alet ile kek’i düzleştiriyor, sonra da tamp’liyorum.




Basınçsız sepet, iyi bir öğütücü, tamper ve tartı ile yapılamayacak şey yok sanırım. Giren kahve - çıkan kahve miktarını biliyorsanız, nereye hareket edeceğinizi de biliyorsunuz. Tartı yoksa sepete silme doldurup en azından giren kahvenin miktarını sabitlemiş olabilirsiniz.

Bütün her şeyi hallettiğinizi düşünerek kahve yapmaya geldiğinizde ise “dialling-in” denilen bir kısmı yapmak zorundasınız, ve hayır, kimse size demlemede olduğu gibi öğütüm ayarı veremez, zibilyon tane etken varken bir de makine de birebir aynı değil ise damağınızla baş başasınız.

Çok genel olmakla birlikte, ekşi, ve tuzlu bir kahve under extraction (yeterince çözünmeme) , acı ve hızlı bitişli astrinjen bir kahve ise over extracted (fazla çözünme) olarak nitelendirebiliriz.

Bütün işlem reçete çıkarmak üzerine olduğu için, tek tek değişkenleri kilitleyip bir sonraki adıma geçmek en doğrusu.

1. Doz
2. Çıktı
3. Öğütüm (süre)

Bütün bunlar Extraction - Sertlik tablosunda doğru noktaya gelmemizi sağlayacak.

16g kahve kullanmayı düşünüyorsanız 16’ya kilitlediniz, 32g çıktı memnun ediyorsa zaten sorun çözülmüştür. Ama ekşilik mevcutsa, kahveden biraz daha çıktı almayı deneyiniz. 16-40 yaptığınızda 16-32’den daha mı çok beğendiniz? Tabi daha çok su geçtiği için sertlikten taviz verdik. Süreyi şimdilik umursamadan “extraction’ı arttırmalıyım” demelisiniz. Bundan sonraki adım ise sertliği arttırmak olmalı ki öğütümü değiştirdiğinizde hem sertlik hem extraction artacaktır. Belirli bir incelik sonrası ise extraction dramatik bir şekilde düşecek, o yüzden o inceliğe gelmeden önceki öğütümünüz en güzel sonucu almanızı sağlayacaktır.
👏👏👏

Böyle güzel bir paylaşım için çok teşekkürler
 
Merhaba, espresso için başlangıçta çok bütçem olmadığı için bu forumda çok övülen cafflano kompresso ürününü satın aldım. Şu anda kargoda. Gelince deneyimlerimi burada paylaşırım. Öğrendikçe ve bütçem oldukça orta üst makinelere geçmek istiyorum. Başlangıç seviyesi cihazlar bu konuda istekli olanları bile bezdirecek gibi hissettiğim için bu düşüncedeyim. Bu nedenle ilk cihazımı Lelit Anna veya muadili olarak düşünüyorum. Düşüncem konusunda yorumları alabilirim. Teşekkürler.
Farkı ne bilmiyorum ama arkadaşım Lelit Grace almıştı, çok da memnun. Arada cüzi bir fiyat farkı var muhtemelen bu da iyi bir makinadır.

Çift tanklı olmadığı için sütlü kahveler yaparken heat surfing (sütü köpürtüp kazandaki su sıcaklığını düşürerek Espresso demlemeye hazır hale getirmek) yapmanız gerekebilir ama ev kullanıcısı için bence çok da külfet değil. Zaten çift kazanlı olan makineler de fazlasıyla pahalı
 
Espresso tam bir çukur, batıp batmamak size kalıyor tabi. Ne kadar okunsa da gözle görmeden olmuyor. Ama şunu anlamama sebep oldu, ben ne filtreciyim ne espressocuyum, direkt kahveyi seviyormuşum 🤦🏼‍♂️
Açıkçası kahve işine girince filtre kahve vazgeçilmezim olmuştu.

Sonra kaliteli saydığım bir espresso içtim, tabir-i caizse aklım çıktı, çok hoşuma gitti. Yukarıda bahsettiğin sebeplerden dolayı hiç niyetlenmiyoru. Ancak bir eğitim alırım, o zaman yatırım yapmayı düşünürüm.

Filtre ile espresso ikame mal değil bana göre. O anki ruh halinize, hangi saatte bulunduğunuza, hangi işi yaptığınıza göre vs tercih değişir. İkisi de çok güzel içecekler.

Mesela şu an canım deli gibi espresso çekiyor ama içemiyorum 😀
 
Açıkçası kahve işine girince filtre kahve vazgeçilmezim olmuştu.

Sonra kaliteli saydığım bir espresso içtim, tabir-i caizse aklım çıktı, çok hoşuma gitti. Yukarıda bahsettiğin sebeplerden dolayı hiç niyetlenmiyoru. Ancak bir eğitim alırım, o zaman yatırım yapmayı düşünürüm.

Filtre ile espresso ikame mal değil bana göre. O anki ruh halinize, hangi saatte bulunduğunuza, hangi işi yaptığınıza göre vs tercih değişir. İkisi de çok güzel içecekler.

Espressocuların “filtre ne ya” diye hor görmesiyle filtrecilerin “espresso ne ya” diye hor görmesi ölümüne kapışır. İlkini anlayabiliyorum, alışık olduğu bir gövdeden vazgeçemiyordur, ama ikincisi muhtemelen espresso’nun havalı bir şey olmadığını düşündüğü içindir 🤷🏼‍♂️ Linç yemeyeyim şimdi herkes istediğini içsin, ama kalitelisini içmeden öbürünü kötülemesin :) ben Ankara’da festivalde birkaç stantta çok kaliteli birkaç espresso, coffee grinder ve rubber soul’da bal gibi espressolarla tanışmasaydım, aklımda hep o bitter sert kahve kalırmış...
 
Espressocuların “filtre ne ya” diye hor görmesiyle filtrecilerin “espresso ne ya” diye hor görmesi ölümüne kapışır. İlkini anlayabiliyorum, alışık olduğu bir gövdeden vazgeçemiyordur, ama ikincisi muhtemelen espresso’nun havalı bir şey olmadığını düşündüğü içindir 🤷🏼‍♂️ Linç yemeyeyim şimdi herkes istediğini içsin, ama kalitelisini içmeden öbürünü kötülemesin :) ben Ankara’da festivalde birkaç stantta çok kaliteli birkaç espresso, coffee grinder ve rubber soul’da bal gibi espressolarla tanışmasaydım, aklımda hep o bitter sert kahve kalırmış...
Ben bu konuda gönül rahatlığıyla 2. Dalga zincir kahvecileri suçluyorum. Birçok insan buralarda yanık çekirdeklerden elde edilmiş zehir gibi acı olan o sıvıyı Espresso sandı uzun süre, espressonun tatlı olabileceğini hayal bile edemedik. İlk defa bir eğitim sırasında Espresso perfettoda bir barista arkadaşın özel bir Kenya çekirdeğinden yaptığı espressoyu içtiğimde tatlı ve lezzetli olabileceğini öğrenmiştim😂
 
Ben bu konuda gönül rahatlığıyla 2. Dalga zincir kahvecileri suçluyorum. Birçok insan buralarda yanık çekirdeklerden elde edilmiş zehir gibi acı olan o sıvıyı Espresso sandı uzun süre, espressonun tatlı olabileceğini hayal bile edemedik. İlk defa bir eğitim sırasında Espresso perfettoda bir barista arkadaşın özel bir Kenya çekirdeğinden yaptığı espressoyu içtiğimde tatlı ve lezzetli olabileceğini öğrenmiştim😂

Bunu ben de yaşadım. Evde kendim demleme yapmadan önce aeropress veya v60 ile demlenmiş kahveleri 3. nesil kafelerde içiyordum ancak espressoyu oradan içmek hiç aklıma gelmiyordu. Gidip starbucks'ın acı kahvesini içiyordum. Bir gün o kafelerden birinde espresso içeyim dedim, farklı bir tat alacağım benim aklımın ucundan geçmiyordu ama sonra şaştım kaldım tabi. Filtre kahve aromatik olabildiği gibi espresso da olabilirmiş diye.

Espresso seviyorum ancak yakın zamanda bütçe ayırabileceğim bir şey değil. Filtre demleme yöntemleri hakkında bile öğrenecek çok şey varken espresso makinelerinin o karmaşık yapısı benim gözümü korkutuyor ayrıca :)
 
Ben de bir espresso severim. Her halini (espresso, americano, lungo vs.) severek içerim. Eve makine alıp kendi kahvemi hazırlamayı çok istiyorum ama bu çukura girmeyi pek gözüm kesmiyor. 2-3 aydır Wacaco Nanopresso kullanıyorum. Manuel makinede bile henüz bir standart oluşturamadım. Her fincan farklı bir lezzet. Bence önce öğütüm işini çözmek gerekiyor. Ben Sözen değirmen ile başladım sonra Hario derken sonunda Comandante ile tanıştım. Gerçekten Comandante ile öğüttüm kahve espressonun demlenme süresine, akışına ve lezzetine fark edilir bir şekilde etki ediyor. Bir süre manuel olarak devam edeceğim. Kendimi biraz geliştirebilirsem belki o zaman çukura ben de inerim.
 
Arkadaşlar yıllarca delonghi ve sözen ikilisi ile espresso yaptım. Şimdi hepinizin elinde timemore veya comandante el değirmeni var. Sıfır olmasa bile ikinci el bir espresso makinesi ile harika kahveler yapabilirsiniz.
 
Filtre kahve ya da v60 kullanarak kahve yapacaksanız 3,4 k ya gerekli ekipmanları alıp güzel bi kahve yapabilirsiniz. Bu yaptığınız kahvede sizi uzun süre idare eder. Farklı reçeteler kahveler deneyerek yaparsınız.

Ama espresso ya girecekseniz 3,4 k ya espresso makinesini bile alamazsınız. Hele süt işine girecekseniz ve art arda 3 4 sütlü kahve yapacaksanız en az bir hx makine gerekir o da öğütücüyle beraber 8 10 k ya çıkmanız gerekir.

Sadece el değirmeni comandante gibi kullansanız bile yukarda bahsedildiğine benzer topaklanma durumları olabilir.

Giriş seviyesi ya da orta seviye bir espresso makinesi zamanla zaten kişiye yetmeyebilir. Ev tipi çift kazanlı bir makine isterseniz de 10 15k lara çıkmak gerekir hatta ecm syc gibi bir makine düşünürseniz daha da fazla vermeniz gerekir.

Espresso işine girilecekse önce bütçe belirlenip iyi bir öğütücü tercihi yapılmalı bundan sonra da süt tercihine göre hx ya da db bir makine tercih edilir. Süt o kadar önemli değilse sb bir makine alınabilir ama benim düşüncem en az hx makine tercihi olmalıdır. Çünkü ortada espresso varsa insanın canı güzel bir latte güzel bir Cappuccino yapmak ister bu da sb makinelerde zor oluyor alışana kadar.

Bu zorlukta sb makinelerde buhara geçiş yapmak için beklemek gerekiyor aynı anda süt köpürtüp kahve yapma imkanı tanımıyor bu da süreyi uzatıyor.

lafın özü espressoya geçilecekse önemli olan bütçe ne kadar para ayrılabiliyor. Daha sonra da önce öğütücü sonra da ihtiyaca Uygun nasıl kahve içilecekse uygun bir espresso makinesi alınmalı yoksa hep bir taraf eksik kalıyor.
 
Harika bir konu.
Dışarıda içmiş, beğenmiş biri olarak evde daha iyisini yapabileceğimi ön görüyorum.

Ama kafalar karmaşık.

Sağolsun, Teoman hocam aydınlatıcı bilgilere yer vermiş.

Sanırım el birliği ile makina konusunu da aydınlığa kavuşturmak gerekir.
Yorumları dört gözle bekliyorum.

Saygılar,
 
Geri
Üst