Herkese merhaba öncelikle başka cold brew başlıkları olmasına rağmen yeni bir başlık açarak tecrübelerimi ve sonuçta ortaya çıkardığım kendime göre en iyi yöntemin avantajlarını ve dezavantajlarını derlemeye karar verdim.Yazılarım tamamen kendi tecrübeme dayanıyor hiç bir bilimsel kanıtı yoktur
O yüzden deneyip denememek ya da inanmamak size bağlıdır.
1)Cold brew denilince akla ilk gelen ve internette araştırmaya başlayınca ilk karşınıza çıkan yöntem:Kavanoz yöntemi.
Ben de herkes gibi bu yöntemi görüp bu yöntemle cold brew yapmaya başladım.Ama ne çıkan sonuçtan memnun kaldım ne de pratikliğinden.Nasıldır bu yöntem?Genelde 1/10 oran ile kalın öğütülmüş kahveyi karıştırıp 12-24 saat oda ısısında ya da buzdolabında beklettikten sonra kağıt filtreden süzme.
Avantajları:Basit ve ekipman gerektirmiyor.Herkes yapabilir.
Dezavantajları:Asıl anlatmak istediğim nokta burası.İlk olarak şöyle bir önemli nokta var.Kavanoz içinde su düşünün ve içinde bir madde çözünüyor.Çözünen aromalar ve kahvenin bütün tozları yani doymuş olan su dibe çökecektir.Bizim koyduğumuz kahvede kavanozun dibine çökeceği için zaten doymuş olan bir suyla kahve çözmeye çalışacağız.Üstelik bütün kahve tozlarının ve ince partiküllerin olduğu bir noktada kat kat büyük partiküller o suyla çözünmeye çalışacak.Bunu engellemek için aralıklarla kavanozu çalkalamanız gerekiyor.Bununla kim uğraşır veya zaman ayırır orası ayrı bir konu ama asıl önemli olan bu şekilde yapmanız da kahvede acılığa sebep olabilir.
İkinci bir konu ise kocaman kavanozlarda koyduğumuz kahve ve suyun kapladığı alan dışında kalan hava.24 saatlik uzun bir sürede bu havadaki oksijen ve diğer maddeler ile kahve bayatlama sürecine çok hızlı girecektir.Bunu vakumlu bir kapta yapmak veya daha küçük bir kavanozu tamamen doldurarak çözebilirsiniz.
Şimdi diğer ve en can alıcı noktaya geliyorum.Bu kadar zahmete girdiniz.Öğüttünüz suyu koydunuz ve 24 saat sonunda tamam şöyle bir buz gibi kahvemı içeyim dediniz ve kahveyi süzme aşamasına geldiniz.Asıl olay burda başlıyor
Ya 2-3 tane filtre değiştirip 300-300ml şeklinde süzüp 10-15 dakika uğraşacaksınız ya da tozlu kahve içeceksiniz.
Son olarak bir önemli nokta daha şudur:50 gram kahve için 500ml su koydunuz diyelim.Alacağınız çıktı en fazla 400 ml
.Bir kısmını zaten kahve absorbe edecek orası tamam ama önemli miktarda kahvenin üzerinde çamur olarak kalacak ve onu süzmek imkansız!.Bu dezavantajları daha da uzatırım ama gerek yok bu kadarı bile yeterli.
2)Çay filtreleri ile demleme: Bu yöntem yukarıda saydığım çoğu dezavantajı ortadan kaldırıyor.Temiz ve yumuşak bir cold brew için çok pratik ve güzel bir tarif.Arkadaşımız bunun yapılışını açıklamıştı ekleme yapacağım buraya.Ama bu yöntem de kahvenin performansını tam olarak ortaya çıkartıp beni tatmin etmedi.
3)Cold brew ekipmanları:Hario mizudashi,bambum ganda vs.
Evet bu ekipmanlar diğer yöntemlere göre çok daha iyi kahve veriyor.Neden mi? Çünkü kahvenin yatağı tam ortada ve yukarıda asılı şekilde.Her yerden su ile eşit miktarda çözünmeye fırsat veriyor.Bu yüzden ben de bu ekipmanlardan birini almaya karar vermiştim.(Daha önce bunlardan bir kaç kere kahve içmişliğim vardı)
Harioya baktığımda 1 litreye yakın kapasitesi vardı ve tam kapasite kullanılmazsa kahve yatağıyla su temas etmeyecekti.Yani kahveyi koyduğumuz hazne yukarıda kalacak ve dolapta beklettiğimiz sürede kahveye temas olmayacak.Bu yüzden tam kapasite kullanmanız gerekiyor ve filtresi plastik! Plastik olsun ne olacak diyebilirsiniz ama bunu temizlesi zor ve ister istemez aralarda partiküller kalacaktır.Bir diğer ekipman ise bambum ganda.Bu ekipmanda filtre çelik.Açıkcası hiç bundan kahve içmedim ama bundaki gözüme çarpan (bana göre) sorun ise geniş ve yayvan yapılması.Harioya dikkat ederseniz uzunlamasına yapılmış ve kahve ile suyun maksimum temas etme şansı varken bambumda geniş ve yayvan hazırlanmış.Ama bunu da kahve haznesını tabana yakın yaparak azalmış olabilir bundan emin olamadım.
4)Bunda biraz taraflı olabilirim kendim yaptığım için baştan söyliyim
İlk aşamada ben 500 mlye yakın günlük tüketimim olacağından tam 500-550 ml su alacak bir kavanoz ayarladım kendime.Bu kavanoz geniş yayvan değil de uzunlamasına olursa çok daha iyi olur.Oran olarak yaklaşık 1/10 oranını kullanacağız.
İkinci aşama olarak 50 gram etipyopta kochere kahve fabrikası kahvesini 24 klik timemore ile öğüttüm.
Üçüncü aşama bir adet v60 02 beyaz filtreyi suyun altında nazikçe (filtreye sert davranmayın yırtılabilir) yıkıyoruz.
Dördüncü aşama kavanozun ağzına doğru geçiriyoruz ve burda önemli olan maksimum tabana kadar kağıdın inmesi.Yanı kenara katladığınız filtre olabildiğince ince olsun ki kahve yatağımız uzun olup maksimum suyla temas etsin.Daha sonra Lastik ile filtreyi sabitliyoruz.
Beşinci aşama kahveyi filtreye nazikçe döküyoruz.Dikkat edin filtre yırtılmasın.
Altıncı aşama oda ısısındaki suyu yavaş bir şekilde kahve yatağına döküyoruz ve bütün kavanozdan taşacak seviyeye gelene kadar su ile dolduruyoruz( Burda önemli nokta uygun kavanoz bulmanız ve ona tam uygun şekilde kahve su oranını ayarlamanız.Örneğin ben kahvemi koyduktan sonra tam 550 ml su aldı kavanoz.O yüzden koyduğum kahve de 50 gramdı.Yani kavanozda hava kalmaması için dibine kadar dolduracağız ona göre kahve gramajınızı ayarlayın)
Son olarak da kapağı kapatıp dolapta 12-24 saat bekletiyoruz ve süre bitiminde kahvenizi bir filtreden daha geçirirseniz kaymak gibi olur.Hiç toz partikül görmedim ben ama yine de süzdüm zaten 30 saniye sürüyor 500ml çıktı.Çünkü su gibi tertemizdi zaten.
Tadım yorumları: Tüm samimiyetimle söylüyorum.Hayatımda içtiğim aromatik en asidik en yumuşak ve after tastesi uzun olan doyurucu cold brew.Hatta v60da aroma alamadığım su gibi olan bir kahveydi benim için kochere.İlginç şekilde cold brewde daha fazla meyve tatları ve aroma aldım.Acılık,bitterlik ekşilik rahatsız edici bir tat YOK!.
Merak edilecebilecek sorular: O kadar uzun süre suda kalan v60 filtresi yırtılmıyor mu? Kağıt tadı geçmiyor mu?
Kısa ve net hayır.Kağıt tadı kesinlikle yok.Yırtılma olayı da şöyle ki ilk aşamada yukarıdan kahve yatağına döktüğünüz suyu yavaş dökün zaten daha sonra suyun kaldırma kuvveti ile filtre torbası zorlanmayacak.
Neden v60 filtresi ve çay filtresi yönteminden farkı nedir?
v60 filtresi seçtim.Çünkü yapısı konik ve benim düşündüğüm tüm dezavantajları ortadan kaldırıyordu.En az çözünmüş madde olacak en üst su katmanında en fazla kahveyi depolayarak maksimum çözünme sağlıyor ve daha doygun olan alt katmanlara doğru kahve azalıyor.Çay filtresinden ilk fark bu ve daha önemli olan fark ise ilk aşamada bir ön demlenme gerçekleşerek asıl aromaların kavanoza düşmesi.Neredeyse bütün tekniklerde ön demleme öneriliyor ve bu teknikte de ilk suyla üstten dökerek bir ön demleme gerçekleştiriyoruz.
Benim diyceklerim bu kadar.Uğraştım yazdım sadece deneyip yorum yapmanızı bekliyorum.Cold drip hiç içmediğim için karşılaştırma imkanım yok.Ama ben cold drip,brew ekipmanı almaktan vazgeçtim.Her türlü eleştiriye ve yoruma yapıcı olduktan sonra açığım.Oranlar,kulanılan kahveler ve sular,bekletme süresi ve öğütüm ayarı gibi değişkenlerle oynarak reçetenizi paylaşabilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT: BEN HER İHTİMALE HER KARŞI FİLTRENİN ÜZERİNDE BİR MİKTAR BOŞLUK BIRAKTIM VE KAPAĞI ÇOK SIKMADIM.GAZ ÇIKIŞI OLUP PATLAMA DURUMU OLMAMASI İÇİN.
1)Cold brew denilince akla ilk gelen ve internette araştırmaya başlayınca ilk karşınıza çıkan yöntem:Kavanoz yöntemi.
Ben de herkes gibi bu yöntemi görüp bu yöntemle cold brew yapmaya başladım.Ama ne çıkan sonuçtan memnun kaldım ne de pratikliğinden.Nasıldır bu yöntem?Genelde 1/10 oran ile kalın öğütülmüş kahveyi karıştırıp 12-24 saat oda ısısında ya da buzdolabında beklettikten sonra kağıt filtreden süzme.
Avantajları:Basit ve ekipman gerektirmiyor.Herkes yapabilir.
Dezavantajları:Asıl anlatmak istediğim nokta burası.İlk olarak şöyle bir önemli nokta var.Kavanoz içinde su düşünün ve içinde bir madde çözünüyor.Çözünen aromalar ve kahvenin bütün tozları yani doymuş olan su dibe çökecektir.Bizim koyduğumuz kahvede kavanozun dibine çökeceği için zaten doymuş olan bir suyla kahve çözmeye çalışacağız.Üstelik bütün kahve tozlarının ve ince partiküllerin olduğu bir noktada kat kat büyük partiküller o suyla çözünmeye çalışacak.Bunu engellemek için aralıklarla kavanozu çalkalamanız gerekiyor.Bununla kim uğraşır veya zaman ayırır orası ayrı bir konu ama asıl önemli olan bu şekilde yapmanız da kahvede acılığa sebep olabilir.
İkinci bir konu ise kocaman kavanozlarda koyduğumuz kahve ve suyun kapladığı alan dışında kalan hava.24 saatlik uzun bir sürede bu havadaki oksijen ve diğer maddeler ile kahve bayatlama sürecine çok hızlı girecektir.Bunu vakumlu bir kapta yapmak veya daha küçük bir kavanozu tamamen doldurarak çözebilirsiniz.
Şimdi diğer ve en can alıcı noktaya geliyorum.Bu kadar zahmete girdiniz.Öğüttünüz suyu koydunuz ve 24 saat sonunda tamam şöyle bir buz gibi kahvemı içeyim dediniz ve kahveyi süzme aşamasına geldiniz.Asıl olay burda başlıyor
Son olarak bir önemli nokta daha şudur:50 gram kahve için 500ml su koydunuz diyelim.Alacağınız çıktı en fazla 400 ml
2)Çay filtreleri ile demleme: Bu yöntem yukarıda saydığım çoğu dezavantajı ortadan kaldırıyor.Temiz ve yumuşak bir cold brew için çok pratik ve güzel bir tarif.Arkadaşımız bunun yapılışını açıklamıştı ekleme yapacağım buraya.Ama bu yöntem de kahvenin performansını tam olarak ortaya çıkartıp beni tatmin etmedi.
3)Cold brew ekipmanları:Hario mizudashi,bambum ganda vs.
Evet bu ekipmanlar diğer yöntemlere göre çok daha iyi kahve veriyor.Neden mi? Çünkü kahvenin yatağı tam ortada ve yukarıda asılı şekilde.Her yerden su ile eşit miktarda çözünmeye fırsat veriyor.Bu yüzden ben de bu ekipmanlardan birini almaya karar vermiştim.(Daha önce bunlardan bir kaç kere kahve içmişliğim vardı)
Harioya baktığımda 1 litreye yakın kapasitesi vardı ve tam kapasite kullanılmazsa kahve yatağıyla su temas etmeyecekti.Yani kahveyi koyduğumuz hazne yukarıda kalacak ve dolapta beklettiğimiz sürede kahveye temas olmayacak.Bu yüzden tam kapasite kullanmanız gerekiyor ve filtresi plastik! Plastik olsun ne olacak diyebilirsiniz ama bunu temizlesi zor ve ister istemez aralarda partiküller kalacaktır.Bir diğer ekipman ise bambum ganda.Bu ekipmanda filtre çelik.Açıkcası hiç bundan kahve içmedim ama bundaki gözüme çarpan (bana göre) sorun ise geniş ve yayvan yapılması.Harioya dikkat ederseniz uzunlamasına yapılmış ve kahve ile suyun maksimum temas etme şansı varken bambumda geniş ve yayvan hazırlanmış.Ama bunu da kahve haznesını tabana yakın yaparak azalmış olabilir bundan emin olamadım.
4)Bunda biraz taraflı olabilirim kendim yaptığım için baştan söyliyim
İlk aşamada ben 500 mlye yakın günlük tüketimim olacağından tam 500-550 ml su alacak bir kavanoz ayarladım kendime.Bu kavanoz geniş yayvan değil de uzunlamasına olursa çok daha iyi olur.Oran olarak yaklaşık 1/10 oranını kullanacağız.
İkinci aşama olarak 50 gram etipyopta kochere kahve fabrikası kahvesini 24 klik timemore ile öğüttüm.
Üçüncü aşama bir adet v60 02 beyaz filtreyi suyun altında nazikçe (filtreye sert davranmayın yırtılabilir) yıkıyoruz.
Dördüncü aşama kavanozun ağzına doğru geçiriyoruz ve burda önemli olan maksimum tabana kadar kağıdın inmesi.Yanı kenara katladığınız filtre olabildiğince ince olsun ki kahve yatağımız uzun olup maksimum suyla temas etsin.Daha sonra Lastik ile filtreyi sabitliyoruz.
Beşinci aşama kahveyi filtreye nazikçe döküyoruz.Dikkat edin filtre yırtılmasın.
Altıncı aşama oda ısısındaki suyu yavaş bir şekilde kahve yatağına döküyoruz ve bütün kavanozdan taşacak seviyeye gelene kadar su ile dolduruyoruz( Burda önemli nokta uygun kavanoz bulmanız ve ona tam uygun şekilde kahve su oranını ayarlamanız.Örneğin ben kahvemi koyduktan sonra tam 550 ml su aldı kavanoz.O yüzden koyduğum kahve de 50 gramdı.Yani kavanozda hava kalmaması için dibine kadar dolduracağız ona göre kahve gramajınızı ayarlayın)
Son olarak da kapağı kapatıp dolapta 12-24 saat bekletiyoruz ve süre bitiminde kahvenizi bir filtreden daha geçirirseniz kaymak gibi olur.Hiç toz partikül görmedim ben ama yine de süzdüm zaten 30 saniye sürüyor 500ml çıktı.Çünkü su gibi tertemizdi zaten.
Tadım yorumları: Tüm samimiyetimle söylüyorum.Hayatımda içtiğim aromatik en asidik en yumuşak ve after tastesi uzun olan doyurucu cold brew.Hatta v60da aroma alamadığım su gibi olan bir kahveydi benim için kochere.İlginç şekilde cold brewde daha fazla meyve tatları ve aroma aldım.Acılık,bitterlik ekşilik rahatsız edici bir tat YOK!.
Merak edilecebilecek sorular: O kadar uzun süre suda kalan v60 filtresi yırtılmıyor mu? Kağıt tadı geçmiyor mu?
Kısa ve net hayır.Kağıt tadı kesinlikle yok.Yırtılma olayı da şöyle ki ilk aşamada yukarıdan kahve yatağına döktüğünüz suyu yavaş dökün zaten daha sonra suyun kaldırma kuvveti ile filtre torbası zorlanmayacak.
Neden v60 filtresi ve çay filtresi yönteminden farkı nedir?
v60 filtresi seçtim.Çünkü yapısı konik ve benim düşündüğüm tüm dezavantajları ortadan kaldırıyordu.En az çözünmüş madde olacak en üst su katmanında en fazla kahveyi depolayarak maksimum çözünme sağlıyor ve daha doygun olan alt katmanlara doğru kahve azalıyor.Çay filtresinden ilk fark bu ve daha önemli olan fark ise ilk aşamada bir ön demlenme gerçekleşerek asıl aromaların kavanoza düşmesi.Neredeyse bütün tekniklerde ön demleme öneriliyor ve bu teknikte de ilk suyla üstten dökerek bir ön demleme gerçekleştiriyoruz.
Benim diyceklerim bu kadar.Uğraştım yazdım sadece deneyip yorum yapmanızı bekliyorum.Cold drip hiç içmediğim için karşılaştırma imkanım yok.Ama ben cold drip,brew ekipmanı almaktan vazgeçtim.Her türlü eleştiriye ve yoruma yapıcı olduktan sonra açığım.Oranlar,kulanılan kahveler ve sular,bekletme süresi ve öğütüm ayarı gibi değişkenlerle oynarak reçetenizi paylaşabilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT: BEN HER İHTİMALE HER KARŞI FİLTRENİN ÜZERİNDE BİR MİKTAR BOŞLUK BIRAKTIM VE KAPAĞI ÇOK SIKMADIM.GAZ ÇIKIŞI OLUP PATLAMA DURUMU OLMAMASI İÇİN.